
Bel Fıtığı Fizyoterapist
Bel Fıtığı Fizyoterapist
Bel fıtığı (lomber disk hernisi), omurlar arasındaki disklerin yer değiştirmesi veya yırtılması sonucu sinirlerin sıkışmasıyla ortaya çıkan bir rahatsızlıktır. Ağrı, uyuşma, kas güçsüzlüğü ve hareket kısıtlılığı gibi belirtilere yol açabilir.
✅ Bel fıtığında fizik tedavi ve fizyoterapist tarafından uygulanan teknikler, ameliyatsız tedavi yöntemleri arasında en etkili yaklaşımlardan biridir.
Bu yazıda, bel fıtığının nedenlerini, belirtilerini ve fizyoterapi ile nasıl tedavi edildiğini detaylıca inceleyeceğiz.
1. Bel Fıtığı Nedir? Nasıl Oluşur?
Bel fıtığı, omurgayı oluşturan omurların arasında bulunan disklerin dışarı taşması veya yırtılması sonucu sinir köklerine baskı yapmasıyla oluşur.
✔ Disklerin ana işlevi: Omurgaya esneklik sağlamak, şok emilimini artırmak ve hareket sırasında dengeyi korumaktır.
✔ Disk yapısı:
•Nucleus Pulposus: Jel kıvamında iç kısım
•Annulus Fibrosus: Dış çeperi saran sert doku
Eğer annulus fibrosus yırtılırsa, iç kısımdaki yumuşak doku dışarı çıkar ve sinir köklerine baskı yaparak ağrıya ve hareket kısıtlılığına neden olur.
2. Bel Fıtığı Neden Olur?
📌 Bel fıtığının oluşmasına neden olan risk faktörleri şunlardır:
🔹 Yanlış duruş (Postür Bozukluğu):
Uzun süre masa başında yanlış oturma veya ağır yük kaldırırken yanlış pozisyon almak omurgaya aşırı yük bindirir.
🔹 Hareketsiz Yaşam Tarzı:
Düzenli egzersiz yapmamak ve bel kaslarının zayıf olması disk dejenerasyonunu hızlandırır.
🔹 Ağır Yük Kaldırma:
Yanlış teknikle ağırlık kaldırmak, ani hareketler disklerin zedelenmesine yol açar.
🔹 Obezite:
Aşırı kilo, bel bölgesine fazla yük bindirerek disklerin aşınmasını hızlandırır.
🔹 Travmalar ve Kazalar:
Düşme, çarpma, trafik kazaları gibi travmatik olaylar disklerde hasara neden olabilir.
🔹 Genetik Yatkınlık:
Ailede bel fıtığı geçmişi olan bireyler daha yüksek risk taşır.
3. Bel Fıtığının Belirtileri Nelerdir?
Bel fıtığının belirtileri fıtığın derecesine ve sinir köküne yaptığı baskının şiddetine bağlı olarak değişir. En yaygın görülen belirtiler şunlardır:
✅ Bel ağrısı: Hareketle artan, zamanla kronikleşebilen ağrı
✅ Bacaklarda uyuşma ve karıncalanma: Sinirlerin baskıya uğraması sonucu gelişir
✅ Kas güçsüzlüğü: Bacaklarda güç kaybı, refleks azalması
✅ Hareket kısıtlılığı: Eğilme, dönme ve yürümede zorlanma
✅ İleri vakalarda idrar ve dışkı kaçırma (Cauda Equina Sendromu)
4. Bel Fıtığı Tedavisinde Fizik Tedavi ve Fizyoterapi
Ameliyatsız bel fıtığı tedavisinde fizik tedavi ve manuel terapi yöntemleri oldukça etkilidir.
Fizik tedavi ve fizyoterapi programı şu hedeflere yöneliktir:
✔ Ağrıyı azaltmak
✔ Kas spazmlarını gidermek
✔ Sinir sıkışmasını önlemek
✔ Omurga stabilitesini sağlamak
✔ Esneklik ve hareket açıklığını artırmak
5. Bel Fıtığında Fizyoterapi Yöntemleri
1️⃣ Manuel Terapi ve Mobilizasyon Teknikleri
✔ Fizyoterapist tarafından uygulanan özel mobilizasyon teknikleriyle omurga eklemlerinin hareketliliği artırılır.
✔ Kas spazmları ve gerginlik azaltılarak sinir üzerindeki baskı hafifletilir.
✔ Fıtıklaşmış disklerin hizalanmasına yardımcı olur.
2️⃣ Kuru İğne Tedavisi (Dry Needling)
✔ Bel kaslarındaki tetik noktalarına uygulanan kuru iğne tedavisi, kas spazmlarını ve ağrıyı azaltır.
3️⃣ Elektroterapi (TENS, EMS, Ultrason)
✔ TENS (Transkutanöz Elektriksel Sinir Stimülasyonu): Sinir iletimini düzenleyerek ağrıyı hafifletir.
✔ EMS (Elektriksel Kas Stimülasyonu): Kasları güçlendirerek hareket kabiliyetini artırır.
✔ Ultrason: Derin doku ısınmasını sağlayarak iyileşmeyi hızlandırır.
4️⃣ Mekanik Traksiyon (Bel Çekme Terapisi)
✔ Bel omurlarını kontrollü bir şekilde açarak sinir kökleri üzerindeki basıyı azaltır.
✔ Disklere binen yük hafifletilir, sinir sıkışması azalır.
5️⃣ Soğuk-Sıcak Uygulama
✔ Soğuk uygulama (Kriyoterapi): İltihabı azaltarak ağrıyı kontrol altına alır.
✔ Sıcak uygulama (Termoterapi): Kasların gevşemesine ve kan akışının artmasına yardımcı olur.
6️⃣ Esneme ve Güçlendirme Egzersizleri
✔ Bel kaslarını güçlendiren egzersizler (Pilates, core stabilizasyon egzersizleri) uygulanır.
✔ Omurganın esnekliğini artırmak için özel germe hareketleri yaptırılır.
7️⃣ Postür Düzeltme ve Ergonomi Eğitimi
✔ Fizyoterapist tarafından hastaya doğru duruş, oturma ve hareket teknikleri öğretilir.
✔ Yanlış duruş ve hareket alışkanlıkları düzeltilerek tekrarlayan fıtık riski azaltılır.
6. Bel Fıtığında Evde Yapılabilecek Egzersizler
⚡ İşte evde uygulayabileceğiniz basit bel fıtığı egzersizleri:
1️⃣ Diz Göğse Çekme Egzersizi
•Sırt üstü yatın, dizinizi göğsünüze çekerek 10 saniye tutun.
•10 tekrar yapın.
2️⃣ Pelvik Tilt Egzersizi
•Dizler bükülü şekilde sırt üstü yatın, belinizi yere bastırıp bırakın.
•15 tekrar yapın.
3️⃣ Köprü Egzersizi (Glute Bridge)
•Sırt üstü yatıp kalçanızı kaldırarak 5 saniye tutun.
•10 tekrar yapın.
7. Sonuç: Bel Fıtığında Fizyoterapinin Önemi
✅ Bel fıtığı tedavisinde fizyoterapi, ağrıyı azaltmak, hareket kabiliyetini artırmak ve ameliyatsız iyileşmeyi desteklemek için en etkili yöntemlerden biridir.
📌 Manuel terapi, egzersiz, elektroterapi ve doğru postür eğitimi ile bel fıtığı kontrol altına alınabilir.
📌 Fizyoterapist eşliğinde yapılan düzenli egzersizler ile bel sağlığı korunabilir ve tekrar eden fıtık riski en aza indirilebilir.
✨ Bel fıtığınız varsa, bir fizyoterapist ile görüşerek size özel bir tedavi programı oluşturabilirsiniz! 😊
BY: cihatseyrek
Genel
COMMENTS: Yorum yapılmamış

Bel Fıtığı Tedavisinde Manuel Terapi
Bel Fıtığı Tedavisinde Manuel Terapinin Rolü
Bel fıtığı (lumbal disk hernisi), omurga disklerinin yıpranması veya fıtıklaşması sonucu sinir köklerine baskı yaparak ağrı, uyuşma ve hareket kısıtlılığına yol açan yaygın bir rahatsızlıktır. Cerrahi müdahale genellikle ileri vakalar için önerilirken, birçok hasta cerrahi olmayan tedavi yöntemlerinden fayda görür. Bu yöntemler arasında manuel terapi, bel fıtığı tedavisinde etkili bir yaklaşım sunar.
Manuel Terapi Nedir?
Manuel terapi, kas-iskelet sistemi rahatsızlıklarını tedavi etmek için el ile uygulanan bir tedavi yöntemidir. Manuel terapistler, omurga, eklemler, kaslar ve bağ dokuları üzerinde çalışarak:
•Ağrıyı azaltmayı,
•Omurga hareketliliğini artırmayı,
•Doku iyileşmesini hızlandırmayı hedefler.
Bel fıtığı tedavisinde manuel terapi, hem semptomların hafifletilmesi hem de altta yatan nedenlerin ele alınmasında önemli bir rol oynar.
Bel Fıtığında Manuel Terapinin Amaçları
1.Sinir Baskısını Azaltma:
•Bel fıtığında omurlar arasındaki diskler sinir köklerine baskı yapar. Manuel terapi, bu baskıyı azaltmak için omurga üzerindeki gerilimi hafifletir.
2.Ağrıyı Hafifletme:
•Yumuşak doku çalışması ve mobilizasyon teknikleri ile kas spazmları ve gerginlikler giderilir, bu da ağrıyı hafifletir.
3.Hareketliliği Geri Kazanma:
•Fıtıklaşmış disk nedeniyle sınırlanmış omurga hareketliliği artırılır.
4.Postür ve Biyomekanik Düzeltme:
•Yanlış duruş alışkanlıkları ve biyomekanik dengesizlikler düzeltilerek omurgaya binen yük dengelenir.
5.Kronikleşmeyi Önleme:
•Manuel terapi, omurganın stabilitesini artırarak gelecekte oluşabilecek sorunları önlemeye yardımcı olur.
Manuel Terapide Kullanılan Teknikler
Bel fıtığının tedavisinde kullanılan manuel terapi teknikleri, hastanın durumuna ve semptomların şiddetine göre belirlenir:
1. Omurga Mobilizasyonu
•Omurganın hareketliliğini artırmak için hafif ve kontrollü hareketler uygulanır.
•Sinir köklerine yapılan baskıyı azaltarak ağrıyı hafifletir.
2. Traksiyon (Çekme) Teknikleri
•Omurlar arasındaki boşluğu artırarak sinir kökü üzerindeki baskıyı azaltır.
•Disklerin yeniden hizalanmasına yardımcı olur.
3. Yumuşak Doku Teknikleri
•Kas spazmlarını ve gerginlikleri azaltmak için masaj, myofasyal gevşetme ve kas enerjisi teknikleri kullanılır.
4. Manipülasyon Teknikleri
•Omurganın doğru hizalanmasını sağlamak için düşük hızda ve yüksek hassasiyetle uygulanan kontrollü hareketlerdir. Fıtıklaşmış diskler üzerindeki yükü azaltabilir.
5. Sinir Mobilizasyonu
•Sinir kökleri üzerinde oluşan baskıyı hafifletmek ve sinirlerin hareket kabiliyetini artırmak için uygulanır.
6. Postüral Eğitim
•Manuel terapi, hastanın doğru duruş alışkanlıklarını öğrenmesine yardımcı olur ve omurgayı desteklemek için özel egzersizler önerir.
Manuel Terapinin Avantajları
•Cerrahi Olmayan Yaklaşım: Cerrahiye alternatif veya tamamlayıcı bir tedavi olarak kullanılabilir.
•Hızlı Semptom Hafifletme: Ağrıyı kısa sürede azaltabilir.
•Doğal ve İlaçsız: İlaç kullanımını azaltır ve doğal iyileşme süreçlerini destekler.
•Hareketsizliği Önleme: Hastanın hareket kabiliyetini geri kazanmasını sağlar.
Osteopati ve Manuel Terapinin Birlikte Kullanımı
Bel fıtığı tedavisinde manuel terapi, osteopati ile kombine edildiğinde daha kapsamlı sonuçlar sağlayabilir:
•Osteopati, vücudun genel dengesi üzerinde çalışırken, manuel terapi odaklı olarak ağrıyı azaltır ve omurga hareketliliğini artırır.
•Bu iki yöntem birlikte uygulandığında, hastanın hem ağrısı hafifletilir hem de uzun vadeli bir iyileşme sağlanabilir.
Sonuç
Bel fıtığı tedavisinde manuel terapi, ağrının hafifletilmesi, omurga hareketliliğinin artırılması ve hastanın yaşam kalitesinin iyileştirilmesi açısından etkili bir yöntemdir. Doğru uygulandığında, manuel terapi cerrahi müdahaleye gerek kalmadan hastalara büyük fayda sağlayabilir. Eğer bel fıtığı semptomlarından şikayetçiyseniz, bir manuel terapi uzmanına danışarak sizin için uygun tedavi planını öğrenebilirsiniz.
BY: cihatseyrek
Genel / Hastalıklar
COMMENTS: Yorum yapılmamış

Pudendal Sinir Sıkışması (Pudendal Nöropati) Tedavisi
Pudendal Sinir Sıkışması (Pudendal Nöropati) Nedir?
Pudendal sinir sıkışması, pelvik bölgede bulunan pudendal sinirin baskı altında kalması veya tahriş olması sonucu gelişen bir rahatsızlıktır. Pudendal sinir, genital bölgeler, perine ve anüs çevresindeki duyusal ve motor işlevlerden sorumludur. Bu sinir sıkıştığında ağrı, uyuşma, yanma hissi gibi semptomlarla kendini gösterebilir.
Pudendal Sinir Sıkışmasının Nedenleri
1.Travma veya Zorlanma:
Pelvik bölgeye alınan darbeler veya uzun süreli zorlanmalar.
2.Uzun Süreli Oturma:
Özellikle bisiklet, motosiklet veya masa başı çalışma gibi aktiviteler sırasında sürekli baskıya maruz kalmak.
3.Cerrahi Müdahaleler:
Pelvik bölgede yapılan operasyonlar sırasında sinirin zarar görmesi.
4.Doğum:
Vajinal doğum sırasında pelvik kasların aşırı gerilmesi sonucu sinir sıkışması gelişebilir.
5.Anatomik Faktörler:
Pelvik bölgedeki dar alanlar veya yapısal bozukluklar.
6.Kas Spazmları:
Özellikle pelvik taban kaslarının aşırı kasılması sonucu sinire baskı oluşabilir.
Pudendal Sinir Sıkışmasının Belirtileri
•Genital, perine veya anüs çevresinde yanma, ağrı veya uyuşma.
•Otururken şiddetlenen ve ayağa kalkınca azalan ağrı.
•Tuvalet sırasında ağrı veya rahatsızlık hissi.
•Cinsel ilişki sırasında veya sonrasında ağrı (disparoni).
•Pelvik bölgede sürekli bir basınç veya doluluk hissi.
Tedavi Yöntemleri
1. Konservatif Tedaviler
•Fizik Tedavi:
Pelvik taban kaslarını rahatlatmayı hedefleyen egzersizler ve terapiler uygulanır.
•Oturma Yastıkları:
Baskıyı azaltmak için özel olarak tasarlanmış yastıklar kullanılır.
•İlaç Tedavisi:
Sinir ağrısını hafifletmek için gabapentin, pregabalin veya ağrı kesiciler kullanılabilir.
2. Enjeksiyon Tedavileri
•Kortikosteroid ve Lokal Anestezik Enjeksiyonları:
Sinir çevresindeki iltihaplanmayı ve ağrıyı azaltmak için uygulanır.
•Botulinum Toksin Enjeksiyonları:
Pelvik taban kaslarının gevşemesi ve sinir üzerindeki baskının azalması için botoks tedavisi tercih edilebilir.
3. Cerrahi Tedavi
•Diğer yöntemler başarısız olduğunda pudendal sinir üzerindeki baskıyı azaltmak için cerrahi dekompresyon uygulanabilir.
Osteopati ve Manuel Terapinin Rolü
Manuel terapi ve osteopati, pudendal sinir sıkışmasının neden olduğu semptomları hafifletmek ve sinirin üzerindeki baskıyı azaltmak için etkili konservatif tedavi yöntemleridir.
Osteopati
1.Pelvik ve Omurga Dengesinin Düzeltilmesi:
Osteopatlar, pelvik bölgenin hizasını iyileştirerek pudendal sinir üzerindeki baskıyı azaltır.
2.Fasya ve Doku Manipülasyonu:
Sinir çevresindeki gergin bağ dokularını serbest bırakarak rahatlama sağlar.
3.Sinir Mobilizasyonu:
Sinirin daha serbest hareket etmesini sağlamak için hafif mobilizasyon teknikleri uygulanır.
Manuel Terapi
1.Kas Spazmlarını Gidermek:
Pelvik taban kaslarında oluşan aşırı gerilmeleri manuel tekniklerle rahatlatır.
2.Fasya ve Kas Gerginliklerini Serbest Bırakma:
Pelvik bölgedeki bağ dokusu ve kas gerginlikleri hedef alınarak sinir üzerindeki baskı hafifletilir.
3.Postür ve Hareket Düzeltilmesi:
Omurga ve pelvik hizanın düzeltilmesi, pudendal sinirin üzerindeki baskıyı azaltır.
Manuel Terapi ve Osteopatinin Avantajları
1.İlaçsız ve Doğal Tedavi:
Yan etkisiz bir yöntem olarak ilaç kullanımını azaltır.
2.Uzun Vadeli Çözümler:
Semptomları geçici olarak hafifletmekle kalmaz, altta yatan nedenleri hedef alır.
3.Günlük Hayatı Destekleme:
Daha rahat oturma, hareket etme ve genel yaşam kalitesini artırmaya yardımcı olur.
4.Cerrahiye Alternatif:
Hafif ve orta dereceli vakalarda cerrahi müdahaleye gerek kalmadan etkili bir rahatlama sağlar.
Sonuç
Pudendal sinir sıkışması yaşam kalitesini ciddi şekilde etkileyen bir durumdur. Osteopati ve manuel terapi, cerrahiye gerek kalmadan semptomları hafifletmek ve sinir üzerindeki baskıyı azaltmak için etkili yöntemler sunar. Ancak tedavi süreci, her hasta için özelleştirilmelidir.
BY: cihatseyrek
Genel / Hastalıklar
COMMENTS: Yorum yapılmamış

Bel Fıtığı Tedavisi
Bel Fıtığı Nedir?
Bel fıtığı (disk hernisi), omurlar arasında yer alan disklerin, dış kısmındaki fibröz yapının zayıflamasıyla yerinden kayması ve çevredeki sinirlere baskı yapması sonucu oluşan bir durumdur. Bel fıtığı, sıklıkla L4-L5 ve L5-S1 seviyelerinde görülür.
Disk, omurlar arasında bir amortisör gibi görev yapar ve omurgaya hareket esnekliği sağlar. Ancak disk dokusunun yapısının bozulması, sinir köklerinde baskıya neden olarak ağrı, uyuşma ve güç kaybı gibi semptomlara yol açabilir.
Bel Fıtığının Sebepleri
1.Mekanik Zorlanmalar: Ağır yük kaldırma, yanlış duruş veya ani hareketler.
2.Yaşlanma ve Dejenerasyon: Disklerin su içeriğinin azalması ve elastikiyet kaybı.
3.Genetik Yatkınlık: Ailede bel fıtığı öyküsü olan kişilerde risk artar.
4.Travmalar: Kaza veya düşme sonucu oluşan ani basınç.
5.Sedanter Yaşam: Hareketsizlik, bel kaslarının zayıflamasına neden olur.
Bel Fıtığının Belirtileri
•Ağrı: Bel, kalça ve bacağa yayılan keskin veya sürekli ağrı.
•Uyuşma ve Karıncalanma: Sinir basısına bağlı olarak bacaklarda his kaybı.
•Kas Güçsüzlüğü: Etkilenen sinir kökünün beslediği kaslarda güç kaybı.
•Hareket Kısıtlılığı: Ağrı nedeniyle bel hareketlerinde zorlanma.
•Kauda Ekuina Sendromu (nadir, acil bir durum): İdrar tutamama, bağırsak kontrol kaybı ve bacaklarda şiddetli his kaybı.
Bel Fıtığı Tedavi Yöntemleri
Tedavi, fıtığın şiddetine ve semptomlara bağlı olarak değişir. Çoğu vakada cerrahi olmayan yöntemlerle iyileşme sağlanabilir.
1. Konservatif (Cerrahi Dışı) Tedavi
•Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon
•Kas gücünü artırıcı ve esneklik kazandırıcı egzersizler.
•Traksiyon (çekme) yöntemleriyle omurga üzerindeki basıncı azaltma.
•Medikal Tedavi
•Ağrı kesiciler ve kas gevşeticiler.
•Steroidal olmayan anti-inflamatuar ilaçlar (NSAİİ).
•Yaşam Tarzı Düzenlemeleri
•Doğru duruş ve ergonomik hareket tekniklerinin öğrenilmesi.
•Fazla kiloların verilmesi.
2. Minimal İnvaziv Yöntemler
•Enjeksiyon Tedavileri
•Epidural steroid enjeksiyonları, sinir köklerindeki inflamasyonu azaltır.
•Radyofrekans Ablasyon
•Sinir köklerine düşük frekanslı ısı verilerek ağrı sinyalleri bloke edilir.
3. Cerrahi Tedavi
•Mikrodiskektomi: Sinir köküne baskı yapan fıtıklaşmış disk materyalinin çıkarılması.
•Lomber Füzyon: İleri vakalarda omurların sabitlenmesi.
•Cerrahi, genellikle ciddi sinir hasarı veya konservatif tedavilere yanıt vermeyen vakalarda tercih edilir.
Osteopatinin Rolü
Osteopati, bel fıtığının tedavisinde cerrahi olmayan etkili bir yöntemdir. Osteopatlar, vücudu bir bütün olarak ele alır ve ağrının kaynağını çözmek için çeşitli manuel teknikler kullanır. Osteopati, ağrıyı hafifletmek, hareketliliği artırmak ve iyileşme sürecini hızlandırmak için faydalı bir tamamlayıcı tedavi yöntemidir.
1. Bütüncül Yaklaşım
Osteopatlar, yalnızca fıtıklaşmış diski değil, aynı zamanda fıtığa neden olan mekanik dengesizlikleri ve hareket kısıtlılıklarını da ele alır.
•Postür ve omurga hizalamasını değerlendirirler.
•Fıtık üzerinde dolaylı baskı oluşturan kas-iskelet sistemi problemlerini düzeltirler.
2. Sinir Basısını Azaltma
•Fasya Manipülasyonu: Sinir kökü üzerindeki baskıyı hafifletmek için bağ dokusunu rahatlatır.
•Mobilizasyon Teknikleri: Omurganın doğal hareket açıklığını yeniden kazandırarak sinir kökü basısını azaltır.
3. Ağrının Azaltılması
•Osteopatik manipülatif tedavi (OMT), sinir sisteminin gevşemesine yardımcı olur.
•Dokuların dolaşımı artırılarak inflamasyon ve ağrı kontrol altına alınır.
4. Duruş ve Postürün Düzeltilmesi
•Yanlış duruş veya hareket alışkanlıkları bel fıtığının önemli bir sebebidir. Osteopati, bu yanlışlıkları düzelterek fıtığın tekrarlama riskini azaltır.
•Pelvis ve bel bölgesindeki asimetriler düzeltilir.
5. Kas Gerginliklerinin Giderilmesi
•Kas spazmlarını ve aşırı gerginlikleri çözmek için yumuşak doku teknikleri uygulanır.
•Özellikle bel ve kalça bölgesindeki kasların gevşetilmesiyle ağrının azalması sağlanır.
6. Lenfatik ve Dolaşım Teknikleri
•Ödem ve inflamasyonu azaltmak için lenfatik drenaj teknikleri kullanılır.
•Kan dolaşımı iyileştirilerek dokulara daha fazla oksijen ve besin taşınması desteklenir.
7. Sinir Mobilizasyonu
•Sinir kökü hareketini artıran özel mobilizasyon teknikleri uygulanır.
•Sinir sıkışmalarını gidererek uyuşma ve karıncalanmayı hafifletir.
8. Rehabilitasyon Sürecine Katkı
•Osteopatik tedavi, fiziksel aktiviteye güvenli bir şekilde dönmeyi kolaylaştırır.
•Tekrarlayan yaralanmaların önüne geçmek için omurga stabilitesine odaklanır.
Bilimsel Destek ve Osteopatinin Etkinliği
1.Ağrının Azaltılması:
Osteopatik tedavi, bel fıtığı olan hastalarda ağrıyı %50-60 oranında azaltabilir.
2.Hareket Kabiliyetinin Artması:
Eklem mobilizasyonu ve kas gevşetme teknikleri, hastaların günlük yaşam aktivitelerine daha hızlı dönmesini sağlar.
3.İyileşme Sürecinin Hızlanması:
Fasya ve dolaşım teknikleriyle dokuların iyileşme kapasitesi artırılır.
4.Postürün Düzgünleştirilmesi:
Osteopati, omurga hizalamasını düzelterek gelecekteki yaralanmaların riskini azaltır.
Sonuç ve Öneriler
Osteopati, bel fıtığının yönetiminde ağrıyı hafifletmek, sinir sıkışmalarını azaltmak ve iyileşme sürecini desteklemek için etkili bir yöntemdir. Özellikle konservatif tedavilerin bir parçası olarak kullanıldığında, cerrahi ihtiyacını azaltabilir.
Osteopatik tedavi, fizik tedavi ve medikal yöntemlerle kombine edilerek multidisipliner bir yaklaşım benimsenmesi önerilir. Bel sağlığını korumak için düzenli egzersiz, doğru duruş alışkanlıkları ve kilo kontrolü önemlidir.
BY: cihatseyrek
Hastalıklar
COMMENTS: Yorum yapılmamış

Ameliyatsız Bel ve Boyun Fıtığı Tedavisi
Ameliyatsız Bel ve Boyun Fıtığı Tedavisi
Bel ve boyun fıtıkları (disk hernisi), omurga disklerinin yıpranması veya yer değiştirmesi sonucunda sinir köklerine baskı yaparak ağrı, uyuşma ve hareket kısıtlılığı gibi sorunlara neden olan rahatsızlıklardır. Ameliyatsız tedavi yöntemleri, genellikle fıtığın erken veya orta evresinde, cerrahi müdahaleye gerek kalmadan semptomları hafifletmek ve hastanın yaşam kalitesini artırmak için uygulanır.
Ameliyatsız Bel ve Boyun Fıtığı Tedavi Yöntemleri
1. Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon
•Manuel Terapi: Kas ve eklem mobilitesini artırmak, sinir sıkışmalarını hafifletmek için uygulanan elle yapılan tedavi teknikleri.
•Egzersiz Terapisi: Fıtık bölgesini destekleyen kasların güçlendirilmesi ve esnetilmesi için düzenlenen özel egzersiz programları.
•Elektroterapi: TENS, ultrason veya sıcak-soğuk terapileri gibi yöntemlerle ağrıyı hafifletme ve dolaşımı artırma.
2. Kuru İğneleme ve Akupunktur
Tetik noktaların rahatlatılması ve kas spazmlarının giderilmesi için kullanılan invaziv olmayan yöntemlerdir.
3. İlaç Tedavisi
•Ağrı Kesiciler ve Anti-Inflamatuarlar: Ağrıyı ve iltihabı hafifletmek için.
•Kas Gevşeticiler: Kas spazmlarını azaltmak amacıyla.
4. Epidural veya Sinir Blokajı Enjeksiyonları
Sinir kökleri üzerindeki baskıyı ve ağrıyı hafifletmek için lokal anestezik ve steroid enjeksiyonları uygulanabilir.
5. Mekanik Dekompresyon (Spinal Dekompresyon)
Omurgayı nazikçe çekerek disk üzerindeki baskıyı azaltmayı amaçlayan bir tedavi yöntemidir.
6. Postür ve Ergonomi Eğitimi
Hastaların doğru oturma, yatma ve hareket etme alışkanlıklarını öğrenmesi sağlanır.
Osteopatinin Bel ve Boyun Fıtığı Tedavisindeki Rolü
Osteopati, bel ve boyun fıtığı tedavisinde ameliyatsız ve bütüncül bir yaklaşım sunar. Fıtığın neden olduğu ağrı, hareket kısıtlılığı ve sinir sıkışmalarını hafifletmek için manuel tekniklerle çalışır. Osteopatinin temel amacı, omurga ve çevre dokuların işlevini yeniden optimize ederek vücudun kendi kendini iyileştirme mekanizmalarını harekete geçirmektir.
Osteopatik Teknikler
1.Fasya Serbestleştirme
•Fıtık bölgesindeki kas spazmlarını ve bağ dokusundaki gerginlikleri azaltır.
•Sinir üzerindeki basıyı hafifletir.
2.Kas-Enerji Teknikleri (MET)
•Kısıtlı eklemleri hareketlendirmek ve kaslardaki spazmları azaltmak için kullanılır.
3.Omurga Mobilizasyonu ve Manipülasyonu
•Omurga eklemlerinin doğru hizalanmasını sağlamak ve hareket açıklığını artırmak için uygulanan hassas tekniklerdir.
•Sinir kökleri üzerindeki baskıyı hafifletir.
4.Kraniyosakral Terapi
•Özellikle boyun fıtığında stresin sinir sistemi üzerindeki etkisini hafifletir.
5.Visseral Manipülasyon
•Karın bölgesi ve pelvik organların fıtık üzerindeki dolaylı etkilerini azaltmak için kullanılır.
Osteopatinin Avantajları
•Non-invazivdir: Cerrahi müdahale veya ilaç kullanımını en aza indirir.
•Bütüncül Yaklaşım: Fıtığın yanı sıra altta yatan postüral dengesizlikleri ve diğer bölgelerdeki sorunları ele alır.
•Yan Etki Riski Azdır: Manuel tekniklerle yapılan bir tedavi olduğu için yan etkiler minimaldir.
•Ağrıyı ve Spazmı Hızla Azaltır: Fıtığın neden olduğu kas gerginliği ve ağrıyı kısa sürede hafifletebilir.
•Fonksiyonu Yeniden Sağlar: Hastanın hareket kabiliyetini artırır ve yaşam kalitesini yükseltir.
Osteopati ve Diğer Tedavi Yöntemleri ile Kombinasyon
Osteopati, diğer ameliyatsız tedavi yöntemleriyle kombine edildiğinde daha etkili sonuçlar verir. Örneğin:
•Fizik tedavi ile birlikte kas-iskelet sistemi üzerindeki etkileri güçlendirilir.
•Kuru iğneleme veya akupunktur ile tetik noktalar üzerindeki etkisi artırılabilir.
•Ergonomik düzenlemeler ve postür eğitimiyle osteopatik tedavinin kalıcılığı sağlanır.
Bilimsel Kanıtlar
•Manuel Terapinin Etkinliği: Araştırmalar, manuel terapilerin bel ve boyun fıtığında ağrı yönetimi ve hareket kabiliyetinin artırılmasında etkili olduğunu göstermektedir.
•Fasya Serbestleştirme ve MET Teknikleri: Fasya üzerindeki osteopatik müdahalelerin, sinir sıkışmalarını ve inflamasyonu hafifletme konusunda başarılı olduğu bulunmuştur.
•Omurga Mobilizasyonu: Özellikle bel fıtığında disk üzerindeki basıyı azaltarak ağrıyı hafiflettiği kanıtlanmıştır.
Sonuç
Bel ve boyun fıtıklarının tedavisinde ameliyatsız yöntemler, hastanın yaşam kalitesini artırmada etkili bir seçenek sunar. Osteopati, manuel tekniklerle ağrıyı hafifletmek, sinir üzerindeki baskıyı azaltmak ve hareket kabiliyetini yeniden kazandırmak için güvenli ve etkili bir tedavi yöntemidir. Hastanın bireysel ihtiyaçlarına göre bir osteopatik tedavi planı oluşturularak diğer yöntemlerle desteklenebilir. Bu bütüncül yaklaşım, ameliyat gereksinimini en aza indirirken iyileşme sürecini hızlandırabilir.
BY: cihatseyrek
Hastalıklar
COMMENTS: Yorum yapılmamış

Sakroiliak Eklem Tedavisi
Sakroiliak Eklem Sorunları
Sakroiliak eklem (SI eklemi), omurganın alt kısmındaki sakrum ile pelvisin iliak kemikleri arasında yer alır ve vücudun üst kısmından gelen yükü alt ekstremitelere aktarır. Bu eklem sınırlı hareketliliğe sahiptir ancak stabilite ve hareket arasındaki dengeyi sağlamak için hayati bir rol oynar. Sakroiliak eklemdeki disfonksiyonlar ağrıya, hareket kısıtlılıklarına ve postürel bozukluklara neden olabilir.
Sakroiliak Eklem Sorunları Nelerdir?
1. Sakroiliak Eklemin Fonksiyonel Disfonksiyonu
•Hipomobilite: Eklemdeki hareket kısıtlılığı, özellikle bel ve kalça bölgelerinde ağrıya yol açar.
•Hipermobilite: Eklemde aşırı hareketlilik, stabilite kaybı ve dengesizlik hissine neden olabilir.
2. Enflamasyon (Sakroiliit)
•Sakroiliak eklemin iltihaplanmasıdır ve genellikle ankilozan spondilit gibi romatizmal hastalıklarla ilişkilidir. Bu durum şiddetli ağrıya, sertliğe ve hareket kısıtlılığına yol açabilir.
3. Travma veya Yaralanma
•Düşme, trafik kazaları veya spor yaralanmaları gibi doğrudan travmalar eklemi etkileyebilir.
4. Postüral Bozukluklar ve Mekanik Stres
•Yanlış oturma, dengesiz yürüyüş veya bacak uzunluk farkı gibi durumlar sakroiliak ekleme aşırı yük bindirebilir.
5. Gebelik ve Doğum Sonrası Dönem
•Gebelik sırasında hormonal değişiklikler nedeniyle eklem bağları gevşer ve bu durum sakroiliak eklem ağrısına yol açabilir.
Sakroiliak Eklem Sorunlarının Belirtileri
•Belin alt kısmında veya kalçada ağrı.
•Bacaklara yayılan ağrı (sıklıkla siyatikle karıştırılır).
•Hareket kısıtlılığı.
•Uzun süre otururken veya ayakta dururken artan ağrı.
•Dengesizlik hissi.
Sakroiliak Eklem Sorunlarının Tedavi Yöntemleri
1. Manuel Terapi ve Osteopati
Osteopati, sakroiliak eklem disfonksiyonlarını tedavi etmek için etkili bir yaklaşımdır. Osteopatik tedavi, vücudun bir bütün olarak değerlendirilmesini içerir ve aşağıdaki teknikler uygulanabilir:
•Mobilizasyon Teknikleri: Sakroiliak eklemdeki hipomobiliteyi düzeltmek için hafif germe ve hareketlendirme teknikleri uygulanır.
•Manipülasyon Teknikleri: Eklemdeki kısıtlanmış hareketi serbest bırakmak için hızlı ve kontrollü bir itme hareketi yapılır.
•Fasya Teknikleri: Bağ dokusu üzerinde çalışarak dolaşım ve hareketliliği artırmayı hedefler.
•Visseral Osteopati: Sakroiliak eklemi etkileyebilecek pelvik organların hareketliliği üzerinde çalışılır.
2. Egzersiz ve Fizik Tedavi
•Esneklik Egzersizleri: Pelvis ve bel çevresindeki kasların esnekliğini artırır.
•Güçlendirme Egzersizleri: Pelvis ve çekirdek kaslarını güçlendirerek stabilite sağlar.
•Denge Egzersizleri: Postürü düzeltmek ve bacak uzunluk farkından kaynaklanan sorunları gidermek için yapılır.
3. İlaç Tedavisi
•Ağrı ve enflamasyonu hafifletmek için nonsteroid antiinflamatuar ilaçlar (NSAID’ler) kullanılabilir.
•Şiddetli durumlarda kortikosteroid enjeksiyonları önerilebilir.
4. Ortopedik Destekler
•Bel korseleri veya pelvik destek kemerleri eklemi stabilize etmek için kullanılabilir.
5. Cerrahi Müdahale
•Çok nadir durumlarda, cerrahi stabilizasyon veya sakroiliak eklem füzyonu gerekebilir. Bu genellikle diğer tedavilerin başarısız olduğu şiddetli vakalarda uygulanır.
Osteopati ve Sakroiliak Eklem
Osteopati, vücudu bir bütün olarak ele alan ve vücudun kendi kendini iyileştirme mekanizmalarını desteklemeyi amaçlayan bir manuel terapi yöntemidir. Sakroiliak eklem tedavisinde osteopatinin önemi şu şekildedir:
Osteopatik Prensipler:
1.Bütüncül Yaklaşım: Osteopatlar, sakroiliak eklem disfonksiyonunun altta yatan nedenlerini belirler. Bu nedenler sıklıkla postür, kas-iskelet sistemi, visseral organlar veya nörolojik bağlantılarla ilişkilidir.
2.Strüktür ve Fonksiyon İlişkisi: Sakroiliak eklem sorunları, çevredeki kaslar, bağlar ve organlarla ilişkili olabilir. Osteopati, bu ilişkileri değerlendirerek tedavi eder.
3.Vücudun Kendini İyileştirme Yeteneği: Tedavi, vücudun doğal iyileşme süreçlerini desteklemeyi hedefler.
Osteopatik Teknikler:
•Eklem Mobilizasyonu: Sakroiliak eklemin normal hareketini geri kazandırmak için yapılır.
•Kas Enerji Teknikleri (MET): Pelvis ve bel çevresindeki kas dengesizliklerini düzeltmek için kullanılır.
•Fasya Serbestleştirme Teknikleri: Kas-iskelet sistemindeki gerginlik ve yapışıklıkları giderir.
•Vücut Mekaniklerinin Düzeltilmesi: Yürüme ve postür bozukluklarını düzeltmek için uygulanır.
Sakroiliak Eklem Sorunlarında Osteopatinin Avantajları
1.Doğal ve İlaçsız Tedavi: Osteopati, vücuda dışarıdan müdahale yerine vücudun iyileşme mekanizmalarını destekler.
2.Uzun Vadeli Çözümler: Sorunun kök nedenine inerek kronikleşmesini önler.
3.Hastaya Özgü Tedavi: Her hasta için kişiselleştirilmiş bir tedavi planı oluşturulur.
Sonuç
Sakroiliak eklem sorunları, doğru tedavi yaklaşımları ile büyük ölçüde iyileştirilebilir. Osteopati, bu alanda etkili ve bütüncül bir yöntem sunar. Osteopatik tedavi, eklem fonksiyonunu restore etmekle kalmaz, aynı zamanda ağrıyı azaltır, postürü düzeltir ve genel vücut dengesini sağlar.
BY: cihatseyrek
Hastalıklar
COMMENTS: Yorum yapılmamış

Belde Kanal Darlığı (Spinal Stenoz) Tedavisi
Belde kanal darlığı (spinal stenoz), omurga kanalının daralması sonucu omurilik ve sinir köklerine baskı yapması durumudur. Bu durum genellikle yaşlanma sürecinde omurganın yapısında meydana gelen değişikliklerle ilişkilidir, ancak travmalar, doğuştan gelen yapısal farklılıklar veya tümörler gibi nedenler de buna yol açabilir.
Belirtiler
•Bel ve bacaklarda ağrı
•Ayakta durma veya yürüme sırasında artan bacak ağrısı (nörojenik kladikasyo)
•Uyuşma, karıncalanma veya güçsüzlük
•Oturunca veya öne eğilince rahatlama
Tedavi Yöntemleri
1.Konservatif Tedavi Yöntemleri
•Fizik Tedavi ve Egzersiz: Omurga stabilitesini artırmaya, esnekliği geliştirmeye ve ağrıyı azaltmaya yönelik egzersizler.
•Osteopati:
•Omurganın mekanik dengesini optimize ederek sinir kökü üzerindeki baskıyı azaltmaya yardımcı olur.
•Fasya, kas ve eklem manipülasyonları ile dolaşımı iyileştirir, hareketliliği artırır ve ağrıyı azaltır.
•Pelvis ve omurga hizasını düzelterek vücutta genel bir denge sağlar.
•Medikal Tedavi: Ağrı kesiciler, anti-enflamatuar ilaçlar veya sinir kökü blokajları gibi enjeksiyonlar.
2.İleri Düzey Müdahaleler
•Cerrahi Tedavi:
Eğer semptomlar konservatif yöntemlerle geçmiyorsa ve hasta günlük yaşam aktivitelerinde ciddi zorluk yaşıyorsa, cerrahi müdahale düşünülür. Yaygın yöntemler:
•Laminektomi (kanalı genişletmek için omurga kemiğinin bir kısmının alınması)
•Füzyon ameliyatı (omurların sabitlenmesi)
Osteopatinin Rolü
Osteopati, belde kanal darlığına bağlı semptomların azaltılmasında cerrahi dışı etkili bir tamamlayıcı yöntemdir:
•Omurganın ve çevre dokuların esnekliğini artırarak sinir sıkışmasını azaltır.
•Kas spazmlarını ve fasya kısıtlanmalarını giderir, böylece baskıyı hafifletir.
•Pelvis, diyafram ve omurga arasındaki postüral uyumu sağlar, sinir ve dolaşım sisteminin sağlıklı çalışmasına katkı yapar.
Ancak osteopati, tamamen tedavi edici değil, semptomları hafifletici bir yaklaşımdır. Özellikle cerrahi gerektiren ileri vakalarda osteopati, ameliyat sonrası rehabilitasyona destek olabilir.
BY: cihatseyrek
Hastalıklar
COMMENTS: Yorum yapılmamış

Priformis Sendromu Tedavisi
Priformis Sendromu Nedir?
Priformis sendromu, kalçanın derinliklerinde bulunan bir kas olan piriformis kasının aşırı gerilmesi, spazmı veya iltihaplanması sonucu oluşan bir durumdur. Priformis kası, kalça kemiği (sacrum) ile uyluk kemiği (femur) arasında yer alır ve kalça ekleminin hareketliliğinde önemli rol oynar. Bu kasın aşırı gerilmesi veya spazmı, özellikle siyatik sinir üzerine baskı yaparak, belden bacağına kadar yayılan ağrılara neden olabilir. Bu duruma siyatik ağrı da denir, çünkü piriformis kası, bazen siyatik sinirle temas edebilir veya onu sıkıştırabilir.
Priformis Sendromu’nun Belirtileri:
•Kalça ve belde ağrı.
•Bacakta, özellikle uyluk ve dizin arkasında, yayılan ağrı.
•Otururken veya uzun süre aynı pozisyonda kaldığında ağrının şiddetlenmesi.
•Priformis kası üzerinde baskı yapıldığında veya kas gerildiğinde ağrının artması.
•Bacakta uyuşma, karıncalanma veya güçsüzlük hissi (siyatik sinir üzerindeki baskı nedeniyle).
Priformis Sendromu Nedenleri:
Priformis sendromunun başlıca nedenleri şunlar olabilir:
•Kas spazmları: Priformis kasındaki aşırı gerilim ve spazmlar, siyatik siniri sıkıştırabilir.
•Travma: Kazalar, düşmeler veya spor yaralanmaları sonucu piriformis kası hasar görebilir.
•Aşırı kullanım: Uzun süreli oturma, yanlış pozisyonlar veya yoğun egzersizler sonucu kasın aşırı çalışması.
•Anatomik farklılıklar: Bazı kişilerde siyatik sinir, piriformis kasının içinden geçebilir, bu da daha fazla baskıya yol açabilir.
•Postüral bozukluklar: Kötü postür veya yanlış yürüyüş gibi durumlar piriformis kasının aşırı yüklenmesine neden olabilir.
Priformis Sendromunun Tedavi Yöntemleri
Priformis sendromunun tedavisi, semptomları hafifletmeye ve kasın rahatlamasına yönelik bir dizi yaklaşımı içerir. Tedavi, genellikle konservatif (cerrahi olmayan) yöntemlere dayalıdır.
1.Fiziksel Terapi:
•Germe ve güçlendirme egzersizleri: Priformis kasının gevşetilmesi ve çevreleyen kasların güçlendirilmesi, ağrıyı azaltmada önemli bir rol oynar. Piriformis kasının gerilmesi için yapılan özel egzersizler ve iyileştirici hareketler, siyatik sinir üzerindeki baskıyı azaltabilir.
•Postüral düzeltme: Fiziksel terapistler, doğru duruş ve hareket biçimlerini öğretir, bu da kasın gereksiz yere gerginleşmesini engeller.
2.İlaç Tedavisi:
•Ağrı kesiciler ve anti-inflamatuar ilaçlar (NSAID’ler), kas spazmlarını ve iltihaplanmayı hafifletmek için kullanılır.
•Kas gevşetici ilaçlar: Priformis kasındaki spazmları rahatlatmak için kullanılabilir.
3.Sıcak/Soğuk Kompres:
•Soğuk kompres: Şişliği azaltmak için ilk aşamalarda kullanılabilir.
•Sıcak kompres: Kas spazmlarını gevşetmek için daha sonra sıcak uygulamalar yapılabilir.
4.Steroid Enjeksiyonları:
•Priformis kasındaki iltihaplanmayı azaltmak için, doktorlar bazen kortikosteroid enjeksiyonları kullanabilir. Bu, ağrıyı hafifletmeye yardımcı olabilir.
5.Cerrahi Müdahale:
•Cerrahi tedavi genellikle son çare olarak düşünülür ve sadece diğer tedavi yöntemlerine yanıt verilmeyen vakalarda uygulanır. Cerrahi müdahale, piriformis kasının gevşetilmesi veya siyatik sinire baskı yapan yapısal bir sorun varsa, bu sorunun çözülmesi amacıyla yapılabilir.
Osteopatinin Priformis Sendromundaki Rolü
Osteopatik tedavi, priformis sendromu gibi kas-iskelet sistemi bozukluklarının tedavisinde oldukça etkili bir yöntem olabilir. Osteopatlar, vücudun doğal iyileşme kapasitesini uyararak, kas-iskelet sistemi üzerindeki olumsuz etkileri hafifletmeye çalışır. Piriformis sendromu tedavisinde osteopatinin rolü, ağrıyı azaltmak, kas gerilimini gidermek ve vücudun genel fonksiyonlarını iyileştirmektir.
Osteopatik tedavi, piriformis sendromunda şu şekillerde faydalı olabilir:
1.Manuel Terapi:
•Osteopatlar, manuel terapi teknikleri kullanarak priformis kasındaki gerginliği azaltabilir. Özellikle myofascial release (fasyal serbest bırakma) ve trigger point therapy (tetik nokta tedavisi), kaslardaki gerilimi ve spazmı hafifletmeye yardımcı olur.
•Osteopatlar, priformis kasını rahatlatmak için mobilizasyon ve manipülasyon teknikleri de uygulayabilirler. Bu, kasın daha esnek hale gelmesini ve sinir üzerindeki baskının azalmasını sağlar.
2.Sinir İletişiminin Düzenlenmesi:
•Osteopatlar, priformis sendromunun siyatik sinire baskı yaptığı durumu ele alarak, sinir iletimini iyileştirebilirler. Sinir sıkışmalarını azaltmak, ağrının geçmesine yardımcı olabilir.
3.Postüral Düzeltme ve Hareket Mekaniği:
•Osteopatik tedavi, postüral bozuklukları düzeltmek ve vücudun düzgün bir şekilde hareket etmesini sağlamak için teknikler içerir. Özellikle uzun süreli oturma veya kötü postür nedeniyle piriformis kasının aşırı yüklenmesi engellenebilir.
•Osteopatlar, hastaların doğru vücut mekanikleri hakkında eğitim vererek, kasların düzgün çalışmasını ve tekrarlayan yaralanmaların önlenmesini sağlar.
4.Kan Akışının Artırılması:
•Osteopatik tedavi, kaslardaki kan dolaşımını artırarak, kasların daha hızlı iyileşmesini sağlar. Kan akışının artması, ağrılı bölgelere oksijen ve besin taşıyarak iyileşme sürecini hızlandırır.
5.Ağrı Yönetimi:
•Osteopatlar, vücudun doğal ağrı yönetim süreçlerini uyarmak için çeşitli ağrı modülasyonu teknikleri kullanabilirler. Bu, piriformis sendromunun neden olduğu ağrıyı hafifletebilir.
Osteopatinin Etkisi ve Sonuçlar
Osteopatinin piriformis sendromu üzerindeki etkisi, hastanın genel durumuna, semptomların şiddetine ve tedaviye verdiği yanıta bağlı olarak değişebilir. Osteopatik tedavi, genellikle konservatif tedavi yöntemlerine ek olarak kullanılır ve ağrının azaltılması, kas spazmlarının giderilmesi ve genel hareket kabiliyetinin artırılması açısından önemli faydalar sağlayabilir. Osteopatlar, hastalarına doğal iyileşme süreçlerini destekleyerek, ilaç kullanımı ve cerrahi müdahalelere olan bağımlılığı azaltabilir.
Özetle, osteopatik tedavi, priformis sendromunun yönetilmesinde çok yönlü bir yaklaşım sunar. Kas-iskelet sistemi üzerinde uygulanan manuel terapi teknikleri, postüral düzeltmeler ve sinir iletimi iyileştirme yöntemleri, ağrı yönetimini ve iyileşmeyi destekler. Osteopatik tedavi, piriformis sendromu hastalarına rahatlama sağlamak ve tedavi sürecini hızlandırmak için etkili bir yardımcı tedavi yöntemi olabilir.
BY: cihatseyrek
Hastalıklar
COMMENTS: Yorum yapılmamış