
Bütüncül Tedavi
Bütüncül Tedavi
Bütüncül (holistik) tedavi, bedeni, zihni ve ruhu bir bütün olarak ele alan, yalnızca semptomları değil, hastalığın temel nedenlerini de iyileştirmeyi hedefleyen bir yaklaşımdır. Geleneksel tıp yöntemlerini tamamlayıcı tedavilerle birleştirerek hastanın genel sağlığını ve yaşam kalitesini artırmayı amaçlar.
1. Bütüncül Tedavi Nedir?
Bütüncül tedavi, vücudu bir makine gibi değil, karmaşık bir sistem olarak görür ve sağlık sorunlarının yalnızca bir bölgeye değil, tüm organizmaya etkisi olduğunu kabul eder.
Bütüncül yaklaşımın temel ilkeleri şunlardır:
Beden-Zihin-Ruh Dengesi: Sadece fiziksel sağlık değil, duygusal ve zihinsel iyilik hali de önemlidir.
Hastalığın Kök Nedeni: Sadece semptomları değil, altta yatan temel nedenleri bulup tedavi etmeye odaklanır.
Kişiye Özel Yaklaşım: Her bireyin farklı ihtiyaçları olduğu kabul edilir ve tedavi buna göre şekillendirilir.
Doğal ve Destekleyici Yöntemler: Geleneksel tıbbın yanı sıra, doğal tedavi yöntemleri de kullanılır.
Bütüncül tedavi, yalnızca bir hastalığı iyileştirmek için değil, genel sağlığı korumak ve yaşam kalitesini artırmak için de uygulanabilir.
2. Bütüncül Tedavi Hangi Yöntemleri İçerir?
Bütüncül tedavi, birden fazla disiplinin birleşiminden oluşur. İşte en sık kullanılan yöntemler:
1. Osteopati ve Manuel Terapi
Osteopati ve manuel terapi, vücudun doğal denge ve iyileşme mekanizmalarını destekleyen elle yapılan tedavi yöntemleridir.
Omurga ve eklemlerdeki hizalanma bozukluklarını düzeltir.
Sinir sistemi ve dolaşım sisteminin daha iyi çalışmasını sağlar.
Kas-iskelet sistemi rahatsızlıklarını doğal yolla iyileştirir.
Bağışıklık sistemini güçlendirerek genel sağlığı destekler.
Bel fıtığı, boyun fıtığı, postür bozuklukları, kronik ağrılar gibi durumlarda oldukça etkili bir yöntemdir.
2. Fonksiyonel Tıp (Klinik Psikonöroimmünoloji)
Beslenme, vücudun en temel yapı taşlarından biridir ve birçok hastalığın kökeninde yanlış beslenme alışkanlıkları bulunur.
Enflamasyonu azaltan antioksidan suplementler önerilir.
Bağırsak sağlığını iyileştiren probiyotik ve prebiyotikler önerilir.
Bireyin metabolizmasına uygun vitamin ve mineral takviyeleri önerilir.
Prebiyotik ve probiyotiklerle bağırsak florası desteklenir.
Vücuttaki toksinlerin atılması için detoks protokolleri uygulanır.
Bağışıklık sistemini güçlendiren besin takviyeleri verilir.
Örneğin, kronik ağrıları olan bir kişi için işlenmiş gıdalardan uzak, iltihap önleyici bir diyet uygulanabilir.
3. Fiziksel Aktivite ve Hareket Terapileri
Bütüncül tedavide hareketin iyileştirici gücünden faydalanılır.
Kişiye özel egzersiz programları oluşturularak kas-iskelet sistemi desteklenir.
Nefes terapileri ile diyafram kullanımı güçlendirilerek oksijen alımı artırılır.
Fiziksel aktivite, vücudu güçlendirirken zihinsel ve ruhsal dengeyi de sağlar.
4. Spinal Traksiyon (Dekompresyon) Terapisi
Spinal traksiyon, omurlar arasındaki basıncı azaltarak, sinir sıkışmalarını ve fıtıklaşmış diskleri rahatlatan mekanik veya manuel bir tedavi yöntemidir.
Spinal Traksiyonun Faydaları:
Omurlar arasındaki basıncı azaltır ve sinir köklerini rahatlatır.
Bel ve boyun fıtıklarında sıkışan sinirlere uygulanan baskıyı hafifletir.
Omurga eğriliklerini ve postür bozukluklarını düzeltmeye yardımcı olur.
Eklem hareketliliğini artırır ve kas spazmlarını azaltır.
Dolaşımı artırarak dokuların daha iyi oksijenlenmesini sağlar.
Hangi Hastalıklarda Kullanılır?
Bel ve boyun fıtıkları (L4-L5, C5-C6 disk hernileri)
Omurga eğrilikleri (skolyoz, kifoz gibi)
Sinir sıkışmaları ve siyatik ağrıları
Postür bozuklukları ve kas-iskelet sistemi rahatsızlıkları
Spinal traksiyon, özellikle manuel terapi ve osteopati ile kombine edildiğinde daha etkili sonuçlar vermektedir.
5.Yüksek Yoğunluklu Lazer (HILT) Tedavisi
HILT, yüksek yoğunluklu lazer dalgalarıyla hücre yenilenmesini ve iyileşme sürecini hızlandıran bir fizik tedavi yöntemidir.
HILT Terapisinin Faydaları:
Derin dokulara kadar nüfuz ederek hızlı iyileşme sağlar.
Ağrıyı azaltır ve inflamasyonu kontrol altına alır.
Kan dolaşımını artırarak dokulara oksijen taşınmasını hızlandırır.
Kronik kas ve eklem ağrılarını hafifletir.
Kireçlenme ve fıtık gibi dejeneratif hastalıklarda iyileşmeyi destekler.
Hangi Hastalıklarda Kullanılır?
Kronik bel ve boyun ağrıları
Bel fıtığı ve boyun fıtığı tedavisinde destekleyici terapi
Eklem kireçlenmeleri (osteoartrit)
Tendon ve bağ yaralanmaları (tenisçi dirseği, diz problemleri)
Fibromiyalji ve kas ağrıları
HILT, spinal traksiyon ve manuel terapi ile kombine edildiğinde omurga ve eklem hastalıklarında daha hızlı sonuç alınmasını sağlar.
6.Kuru İğneleme Nedir?
Kuru iğneleme, kas-iskelet sisteminde kas spazmlarını, tetik noktaları ve kronik ağrıları gidermek amacıyla uygulanan modern bir tedavi yöntemidir. İnce, steril iğneler kullanılarak kasların derin dokularına ulaşılır ve kasların gevşemesi, dolaşımın artması ve ağrının azalması sağlanır.
Hangi Durumlarda Kullanılır?
Boyun, sırt ve bel ağrıları
Omuz ve dirsek problemleri (tenisçi dirseği, donuk omuz)
Spor yaralanmaları ve kas spazmları
Fibromiyalji ve miyofasiyal ağrı sendromu
Baş ağrıları ve migren
Kuru İğnelemenin Faydaları
Kasların hızla gevşemesini sağlar.
Ağrıyı azaltır ve hareket kabiliyetini artırır.
İlaç kullanmadan doğal bir tedavi sunar.
Fizik tedavi, manuel terapi ve osteopati ile birlikte etkisi artar.
3. Bütüncül Tedavi Hangi Hastalıklarda Kullanılır?
Bütüncül tedavi şu hastalıklarda etkili olabilir:
Bel ve boyun fıtıkları
Kronik yorgunluk sendromu
Fibromiyalji ve kas-iskelet sistemi hastalıkları
Baş ağrıları ve migren
Sindirim sistemi problemleri (hassas bağırsak sendromu, reflü, gastrit)
Uyku bozuklukları ve stres kaynaklı hastalıklar
Otoimmün hastalıklar (Haşimato, romatoid artrit)
Hormon dengesizlikleri ve adet düzensizlikleri
4. Sonuç: Bütüncül Tedavi ile Sağlıklı Bir Yaşam
Bütüncül tedavi, bedeni, zihni ve ruhu bir bütün olarak ele alan ve hastalığın nedenlerini ortadan kaldırmaya yönelik bir yaklaşımdır.
Özetle:
Semptomları değil, hastalığın kök nedenlerini tedavi eder.
Doğal ve destekleyici yöntemler kullanır.
Kişiye özel planlanarak genel sağlık durumunu iyileştirir.
Beden, zihin ve ruh arasındaki dengeyi sağlar.
Bütüncül tedavi ile sağlığınızı uzun vadede koruyabilir ve yaşam kalitenizi artırabilirsiniz!
BY: cihatseyrek
Genel
COMMENTS: Yorum yapılmamış

Diş Sıkma Fizik Tedavi
Diş Sıkma Fizik Tedavi
Diş sıkma, çoğunlukla stres, çene eklemi (TMJ) problemleri veya kas dengesizliklerinden kaynaklanan bilinçsiz diş gıcırdatma ve sıkma alışkanlığıdır.
Bu durum, çene ağrısı, baş ağrısı, diş aşınması ve boyun kaslarında gerginliğe yol açabilir.
Fizyoterapi, manuel terapi ve osteopati gibi yöntemler, çene kaslarının gevşemesine yardımcı olarak diş sıkmanın kontrol altına alınmasını sağlayabilir.
1. Diş Sıkma Nedir?
Diş sıkma genellikle uyku sırasında bilinçsiz olarak gerçekleşir. Ancak bazı kişiler gün içinde stres veya farkında olmadan dişlerini sıkabilir.
Bruksizmin iki temel türü vardır:
Uyku Bruksizmi: Kişi gece uyurken farkında olmadan dişlerini sıkar. Sabahları çene ağrısı ve baş ağrısı ile uyanabilir.
Gündüz Bruksizmi: Gün içinde stres, kaygı veya alışkanlık nedeniyle dişleri bilinçsizce sıkma durumu.
Tedavi edilmezse uzun vadede çene ekleminde (TMJ) hasara yol açabilir.
2. Diş Sıkmanın Nedenleri Nelerdir?
Stres ve Anksiyete – Gerginlik ve sinir sistemindeki aşırı uyarılma, diş sıkmayı tetikleyebilir.
Yanlış Çene Kapanışı (Maloklüzyon) – Alt ve üst dişlerin uyumsuz kapanması bruksizme neden olabilir.
Çene Eklem Problemleri (TME Disfonksiyonu) – Çene ekleminde dengesizlik ve aşırı kas gerginliği oluşabilir.
Boyun ve Omurga Problemleri – Postür bozuklukları çene kaslarının dengesiz çalışmasına neden olabilir.
Reflü ve Sindirim Problemleri – Mide asidinin boğaza gelmesi çene kaslarını tetikleyebilir.
Uyku Bozuklukları – Uyku apnesi gibi solunum bozuklukları diş sıkma ile ilişkilendirilebilir.
3. Diş Sıkmanın Belirtileri Nelerdir?
Bruksizmi olan kişilerde şu belirtiler görülebilir:
Çene ağrısı ve sertliği
Baş, boyun ve yüz kaslarında gerginlik
Sabahları çene ve şakak bölgesinde ağrı ile uyanma
Dişlerde aşınma ve hassasiyet
Kulak çınlaması veya dolgunluk hissi
Boyun ve sırt kaslarında gerginlik
Çene ekleminden ses gelmesi veya takılma hissi
Bu belirtilerle karşılaşıyorsanız, erken dönemde fizyoterapi ve manuel terapi desteği almanız önemlidir.
4. Diş Sıkma Tedavisinde Fizyoterapi ve Manuel Terapi
Fizyoterapi, çene kaslarını gevşetmeye ve çene eklem fonksiyonunu iyileştirmeye yönelik özel teknikler içerir.
Amaç:
Çene kaslarını gevşetmek
Stres kaynaklı kas spazmlarını azaltmak
Çene ekleminin hareketliliğini artırmak
Boyun, sırt ve omuz postürünü düzeltmek
1. Manuel Terapi ile Çene Kaslarını Gevşetme
Maseter (Çiğneme Kası) Manipülasyonu: Çenenin yan kısmındaki güçlü kasların gevşetilmesi sağlanır.
Temporalis (Şakak Bölgesi) Kasına Yumuşak Doku Teknikleri: Çiğneme kaslarının aşırı kasılmasını önler.
İçten ve Dıştan Çene Manipülasyonu: Çene eklem hareketliliğini artırır ve eklemdeki sıkışmaları giderir.
2. Egzersizler ile Çene ve Boyun Kaslarını Güçlendirme
Diş sıkmayı azaltmak için düzenli olarak şu egzersizleri yapabilirsiniz:
Dil Dinlenme Pozisyonu:
Dilinizi üst damağa hafifçe değdirerek çenenizi rahat bırakın.
10 saniye boyunca bekleyin ve gevşeyin.
Çene Açma-Kapama Egzersizi:
Çenenizi kontrollü bir şekilde açıp kapatarak eklemin dengeli çalışmasını sağlayabilirsiniz.
Çene Yan Hareket Egzersizi:
Çenenizi sağa ve sola hareket ettirerek eklem esnekliğini artırabilirsiniz.
Boyun ve Omuz Esnetme Egzersizleri:
Boyun gerginliğini azaltmak için boyun fleksiyon ve rotasyon egzersizleri yapılmalıdır.
3. Kuru İğne (Dry Needling) ve Miyofasyal Serbestleme
Çene ve boyun kaslarındaki tetik noktaları gevşetir.
Kronik kas gerginliğini azaltarak rahatlama sağlar.
4. Postür Düzeltme Egzersizleri
Boyun ve sırt kaslarının dengeli çalışmasını sağlamak için postür egzersizleri çok önemlidir.
Doğru oturma ve çalışma pozisyonlarını öğrenmek gerekir.
Boyun öne doğru eğikse (forward head posture), bu durum çene eklemine ek yük bindirebilir.
Postürünüzü düzeltmek için fizyoterapist desteği almanız faydalı olacaktır.
5. Yüksek Yoğunluklu Lazer (HIL) Terapisi ve Ultrason Tedavisi
Yüksek yoğunluklu lazer terapisi (HIL), çene eklemi bölgesindeki inflamasyonu azaltarak ağrıyı hafifletebilir.
Derin doku ısınmasını sağlayarak kas gevşemesini artırır.
6. Gece Plakları ve Ağız Koruyucular
Gece plakları, diş sıkmanın zararlarını önlemeye yardımcı olur.
Ancak tek başına yeterli değildir! Çene kaslarını gevşetmek için fizyoterapi ve manuel terapi ile desteklenmelidir.
5. Fizyoterapi ile Ne Kadar Sürede Sonuç Alınır?
Diş sıkma tedavisi kişiye göre değişiklik gösterir.
Manuel terapi ve egzersiz programı ile ilk 3-5 seansta rahatlama sağlanır.
Uzun vadede kas hafızasının değişmesi için 4-6 hafta düzenli egzersiz ve terapi gerekir.
Günlük yaşam alışkanlıklarını değiştirmek tedavinin başarısını artırır.
6. Sonuç: Diş Sıkma Tedavisi Mümkün mü?
Evet! Diş sıkma, stres yönetimi, manuel terapi, fizyoterapi ve egzersizler ile büyük oranda kontrol altına alınabilir.
Boyun, çene ve yüz kaslarının dengeli çalışması sağlanarak semptomlar hafifletilebilir.
Diş sıkmayı azaltmak için erken dönemde fizyoterapist veya osteopat desteği almak çok önemlidir.
Diş sıkma ile ilgili kalıcı çözümler için manuel terapi ve fizyoterapi uygulamalarını düzenli yaptırmanız önerilir.
BY: cihatseyrek
Genel
COMMENTS: Yorum yapılmamış

Ameliyatsız Kanal Darlığı (Spinal Stenoz) Tedavisi
Ameliyatsız Kanal Darlığı (Spinal Stenoz) Tedavisi
Omurga kanal darlığı (spinal stenoz), omurilik kanalının daralması sonucu sinirler üzerinde baskı oluşması ile ortaya çıkan bir rahatsızlıktır.
Bu durum, bel ve bacaklarda ağrı, uyuşma, güçsüzlük ve yürüme mesafesinde azalma gibi semptomlara neden olabilir.
İyi haber şu ki, hafif ve orta seviyeli kanal darlıkları ameliyatsız tedavi yöntemleriyle büyük ölçüde kontrol altına alınabilir!
Bu yazıda, kanal darlığının nedenleri, belirtileri ve ameliyatsız tedavi seçeneklerini detaylı şekilde inceleyeceğiz.
1. Omurga Kanal Darlığı (Spinal Stenoz) Nedir?
Omurgamız, omurilik ve sinirleri koruyan bir kanal oluşturur. Sağlıklı bir omurgada bu kanal, sinirlerin serbestçe çalışmasını sağlayacak kadar geniştir.
Kanal darlığı durumunda:
Omurilik kanalındaki boşluk daralır.
Sinirler baskı altında kalır, bu da ağrı ve hareket kısıtlılığına yol açar.
Fıtıklaşmış diskler, kireçlenmeler veya bağ dokusunun kalınlaşması sinirleri sıkıştırabilir.
2. Kanal Darlığı Neden Olur?
Başlıca nedenler:
Omurga Dejenerasyonu (Yaşlanmaya Bağlı Aşınma)
Disk Fıtıkları ve Kemik Dikeni (Osteofitler)
Omurga Travmaları (Kazalar, Düşmeler)
Kireçlenme (Osteoartrit ve Romatizmal Hastalıklar)
Omurgada Doğumsal Darlık veya Genetik Faktörler
Yaş ilerledikçe omurgada yıpranma artar ve kanal darlığı riski yükselir.
3. Omurga Kanal Darlığının Belirtileri Nelerdir?
Bel ve bacaklarda ağrı (özellikle ayakta dururken veya yürürken artar)
Bacaklarda uyuşma, karıncalanma ve kas güçsüzlüğü
Yürüyüş bozukluğu ve denge kaybı
Bel ve sırt bölgesinde gerginlik ve kas spazmları
Öne eğilerek yürüyünce rahatlama hissi (çünkü omurga kanalı genişler ve sinir basısı azalır)
Semptomlar zamanla kötüleşebilir ve yaşam kalitesini ciddi şekilde etkileyebilir.
4. Ameliyatsız Kanal Darlığı Tedavi Yöntemleri
Kanal darlığı, erken dönemde fark edilirse ameliyatsız yöntemlerle büyük oranda kontrol altına alınabilir ve ilerlemesi durdurulabilir.
En etkili yöntemler:
1. Manuel Terapi ve Osteopati
Omurgadaki eklemleri ve bağ dokularını serbestleştirir.
Sinir sıkışmalarını azaltarak kan akışını artırır.
Omurga hizalanmasını ve hareketliliğini iyileştirir.
2. Fizyoterapi ve Egzersiz Programları
Bel ve sırt kaslarını güçlendirerek omurgayı destekler.
Yanlış duruş alışkanlıklarını düzelterek sinir üzerindeki baskıyı azaltır.
Önerilen Egzersizler:
Pelvik Tilt (Pelvik Eğme Egzersizi) – Omurga esnekliğini artırır.
Köprü Egzersizi (Glute Bridge) – Bel ve kalça kaslarını güçlendirir.
Kedi-Deve Egzersizi (Cat-Camel Stretch) – Omurganın esnekliğini artırarak rahatlama sağlar.
Plank ve Core Stabilizasyon Egzersizleri – Omurgayı destekleyen kasları güçlendirir.
3. Spinal Dekompresyon (Traksiyon) Terapisi
Omurilik kanalındaki basıyı azaltır ve sinir sıkışmasını hafifletir.
Fıtıklaşmış disklerin tekrar yerine oturmasına yardımcı olabilir.
4. Yüksek Yoğunluklu Lazer (HIL) Terapisi
İltihaplanmayı azaltarak ağrıyı giderir.
Sinir sıkışmalarına bağlı semptomları hafifletir.
5. Kuru İğne (Dry Needling) ve Akupunktur
Kas spazmlarını çözer ve dolaşımı artırarak iyileşmeyi hızlandırır.
Sinir ve kas sistemine doğrudan etki ederek ağrıyı azaltır.
6. Korse Kullanımı (Geçici Destek)
Dik duruşu koruyarak sinir basısını azaltabilir.
Uzun süre kullanılmamalıdır, aksi takdirde kasları zayıflatabilir.
7. Ergonomik ve Yaşam Tarzı Değişiklikleri
Dik duruş alışkanlığı kazanılmalıdır.
Ağır kaldırmaktan kaçınılmalıdır.
Uzun süre ayakta durmaktan kaçınılmalıdır.
Ortopedik yatak ve yastık seçimi yapılmalıdır.
5. Kaç Seansta Sonuç Alınır?
Tedavi süresi, kanal darlığının derecesine ve kişinin yaşam tarzına göre değişebilir.
Manuel terapi ve osteopati: İlk 3-5 seansta rahatlama sağlanır.
Egzersiz programları: 6-8 hafta düzenli uygulandığında kaslar güçlenmeye başlar.
Traksiyon ve lazer tedavisi: 6-10 seanslık bir protokolle uygulanır.
Yaşam tarzı değişiklikleri: Kalıcı iyileşme için uzun vadeli uygulanmalıdır.
Düzenli takip ve kişiye özel tedavi planı oluşturulmalıdır.
6. Kanal Darlığı Tedavisinde Osteopat ve Fizyoterapist Seçimi
Uzman bir fizyoterapist veya osteopat tarafından yapılan kişiye özel değerlendirme, tedavinin başarısını artırır.
Osteopati, manuel terapi ve fizyoterapiyi birleştiren bütüncül bir yaklaşım uygulanmalıdır.
Tedavi sürecinde postür eğitimi ve egzersiz programı ile desteklenmelidir.
7. Sonuç: Ameliyatsız Kanal Darlığı Tedavisi Mümkün mü?
Evet! Hafif ve orta seviyeli kanal darlıkları ameliyatsız yöntemlerle büyük ölçüde kontrol altına alınabilir.
Manuel terapi, fizyoterapi, osteopati ve egzersiz programları ile omurganın stabilitesi artırılabilir.
Yaşam tarzı değişiklikleri ile bel sağlığı korunabilir ve gelecekte oluşabilecek sorunlar önlenebilir.
Kanal darlığı tedavisi hakkında daha fazla bilgi almak ve profesyonel destek almak için bir fizyoterapist veya osteopat ile görüşebilirsiniz!
BY: cihatseyrek
Genel
COMMENTS: Yorum yapılmamış

Ameliyatsız Bel Kayması (Spondilolistezis) Tedavisi
Ameliyatsız Bel Kayması (Spondilolistezis) Tedavisi
Bel kayması, tıbbi adıyla spondilolistezis, bir omurun diğerine göre öne veya arkaya doğru yer değiştirmesiyle ortaya çıkan bir omurga rahatsızlığıdır.
Bu durum, bel ağrısı, siyatik sinir sıkışması, bacaklarda uyuşma ve kas güçsüzlüğü gibi şikâyetlere yol açabilir.
İyi haber şu ki, hafif ve orta düzeydeki bel kaymaları ameliyatsız tedavi yöntemleriyle büyük oranda iyileştirilebilir!
Bu yazıda, bel kaymasının nedenleri, belirtileri ve ameliyatsız tedavi yöntemlerini detaylı olarak inceleyeceğiz.
1. Bel Kayması (Spondilolistezis) Nedir?
Omurgamız, birbirine bağlı omurlardan ve disklerden oluşur. Sağlıklı bir omurgada, omurlar düzgün bir hizada durur.
Bel kayması durumunda:
Bir omur, diğerine göre öne veya arkaya doğru kayar.
Omurlar arasındaki diskler sıkışabilir ve dejenerasyona uğrayabilir.
Omurilikten çıkan sinirler baskı altında kalabilir, bu da ağrı ve hareket kısıtlılığına yol açabilir.
2. Bel Kayması Neden Olur?
Başlıca nedenler:
Omurga dejenerasyonu (yaşlanmaya bağlı kıkırdak ve disk aşınmaları)
Travmalar ve yaralanmalar (düşme, kazalar, ağır kaldırma)
Doğumsal omurga anomalileri (genetik yatkınlık)
Omurgada stres kırıkları (özellikle sporcularda sık görülür)
Kas ve bağ dokusu zayıflıkları (duruş bozuklukları, hareketsizlik)
Omurga esnekliğini ve kas gücünü kaybettikçe, bel kayması riski artar!
3. Bel Kaymasının Belirtileri Nelerdir?
Bel ve kalça ağrısı (özellikle uzun süre ayakta durunca veya hareket edince artar)
Bacaklarda uyuşma, karıncalanma ve güçsüzlük (sinir sıkışmasına bağlı)
Yürüyüş bozukluğu ve denge kaybı
Öne eğilirken veya ayağa kalkarken zorlanma
Siyatik sinir sıkışmasına bağlı ağrı (kalçadan bacağa yayılan keskin ağrı)
Sırt ve bel bölgesinde kas spazmları
Bel kayması bazen asemptomatik olabilir ve rutin kontroller sırasında fark edilebilir.
4. Ameliyatsız Bel Kayması Tedavi Yöntemleri
Bel kayması, erken dönemde fark edilirse ameliyatsız yöntemlerle büyük oranda kontrol altına alınabilir ve omurganın dengesi korunabilir.
En etkili yöntemler:
1. Manuel Terapi ve Osteopati
Kas spazmlarını çözer ve eklemlerin doğal hizalanmasını destekler.
Omurganın hareketliliğini artırarak sinir sıkışmalarını azaltır.
Fasyal (bağ doku) tekniklerle kas-iskelet sistemindeki gerginliği giderir.
2. Fizyoterapi Egzersizleri
Bel ve core (karın-sırt) kaslarını güçlendirerek omurgayı stabilize eder.
Yanlış hareket alışkanlıklarını düzelterek kaymanın ilerlemesini önler.
Önerilen Egzersizler:
Pelvik Tilt (Pelvik Eğme Egzersizi) – Omurganın doğal hizasını destekler.
Köprü Egzersizi (Glute Bridge) – Bel ve kalça kaslarını güçlendirir.
Kedi-Deve Egzersizi (Cat-Camel Stretch) – Omurga esnekliğini artırır.
Plank ve Core Stabilizasyon Egzersizleri – Omurgayı koruyan kasları güçlendirir.
3. Spinal Dekompresyon (Traksiyon) Terapisi
Omurlar arasındaki basıyı azaltarak sinir sıkışmasını hafifletir.
Fıtıklaşmış disklerin tekrar yerine oturmasına yardımcı olabilir.
4. Yüksek Yoğunluklu Lazer (HIL) Terapisi
İltihaplanmayı ve kas spazmlarını azaltarak ağrıyı giderir.
Sinir sıkışmalarına bağlı semptomları hafifletir.
5. Kuru İğne (Dry Needling) ve Akupunktur
Kas spazmlarını çözer, dolaşımı artırarak iyileşmeyi hızlandırır.
Sinir ve kas sistemine doğrudan etki ederek ağrıyı azaltır.
6. Korse Kullanımı (Geçici Destek)
Bel kaymasının ilerlemesini önleyebilir.
Uzun süre kullanılmamalıdır, aksi takdirde kasları zayıflatabilir.
7. Ergonomik ve Yaşam Tarzı Değişiklikleri
Dik duruş alışkanlığı kazanılmalıdır.
Ağır kaldırma ve ani hareketlerden kaçınılmalıdır.
Dizleri bükerek eğilme tekniği benimsenmelidir.
Ortopedik yatak ve yastık seçimi yapılmalıdır.
5. Kaç Seansta Sonuç Alınır?
Tedavi süresi, bel kaymasının derecesine ve kişinin yaşam tarzına göre değişebilir.
Manuel terapi ve osteopati: İlk 3-5 seansta rahatlama sağlanır.
Egzersiz programları: 6-8 hafta düzenli uygulandığında kaslar güçlenmeye başlar.
Traksiyon ve lazer tedavisi: 6-10 seanslık bir protokolle uygulanır.
Yaşam tarzı değişiklikleri: Kalıcı iyileşme için uzun vadeli uygulanmalıdır.
Düzenli takip ve kişiye özel tedavi planı oluşturulmalıdır.
6. Bel Kayması Tedavisinde Osteopat ve Fizyoterapist Seçimi
Uzman bir fizyoterapist veya osteopat tarafından yapılan kişiye özel değerlendirme, tedavinin başarısını artırır.
Osteopati, manuel terapi ve fizyoterapiyi birleştiren bütüncül bir yaklaşım uygulanmalıdır.
Tedavi sürecinde postür eğitimi ve egzersiz programı ile desteklenmelidir.
7. Sonuç: Ameliyatsız Bel Kayması Tedavisi Mümkün mü?
Evet! Hafif ve orta seviyeli bel kaymaları ameliyatsız yöntemlerle büyük ölçüde kontrol altına alınabilir.
Manuel terapi, fizyoterapi, osteopati ve egzersiz programları ile omurganın stabilitesi artırılabilir.
Yaşam tarzı değişiklikleri ile bel sağlığı korunabilir ve gelecekte oluşabilecek sorunlar önlenebilir.
Bel kayması tedavisi hakkında daha fazla bilgi almak ve profesyonel destek almak için bir fizyoterapist veya osteopat ile görüşebilirsiniz!
BY: cihatseyrek
Genel
COMMENTS: Yorum yapılmamış

Ameliyatsız Boyun Düzleşmesi Tedavisi
Ameliyatsız Boyun Düzleşmesi Tedavisi
Boyun düzleşmesi (servikal lordoz kaybı), boynun doğal kavisini kaybederek düzleşmesi veya ters yönde eğilmesiyle oluşan bir omurga rahatsızlığıdır.
Bu durum zamanla boyun, sırt ve omuz ağrısı, baş ağrısı, baş dönmesi, kulak çınlaması ve sinir sıkışmalarına yol açabilir.
İyi haber şu ki, ameliyatsız tedavi yöntemleri ile boyun düzleşmesi büyük oranda düzeltilebilir ve ağrılar kontrol altına alınabilir.
Bu yazıda, boyun düzleşmesinin nedenleri, belirtileri ve ameliyatsız tedavi yöntemlerini detaylı olarak inceleyeceğiz.
1. Boyun Düzleşmesi (Servikal Lordoz Kaybı) Nedir?
Sağlıklı bir boyunda C şeklinde hafif bir eğim (lordoz) bulunur.
Boyun düzleşmesi durumunda:
Boyundaki doğal kıvrım azalır ve düzleşir.
Bazı vakalarda, boyun ters yöne doğru eğilerek hipolordoz veya kifotik hale gelir.
Omurlar arasındaki disklere ve kaslara fazla yük biner, bu da ağrıya ve hareket kısıtlılığına neden olur.
2. Boyun Düzleşmesi Neden Olur?
Başlıca nedenler:
Kötü duruş alışkanlıkları (Uzun süre masa başında çalışma, telefon ve bilgisayar kullanımı – “Teknoloji Boynu” sendromu)
Kas zayıflıkları ve dengesizlikleri
Stres ve gerginlik (Kasların sürekli kasılması)
Travmalar ve kazalar (Örneğin: trafik kazaları – “whiplash” yaralanmaları)
Fıtıklaşmış diskler veya dejeneratif değişiklikler
Genetik faktörler
Duruş bozukluğu ve kas dengesizlikleri zamanla kemik yapı üzerinde değişikliklere neden olabilir!
3. Boyun Düzleşmesinin Belirtileri Nelerdir?
Boyun, omuz ve sırt ağrısı
Baş ağrısı ve baş dönmesi
Gözlerde yorgunluk ve odaklanma problemleri
Kulak çınlaması (Tinnitus) ve işitme sorunları
Kollarda uyuşma ve karıncalanma (sinir sıkışması sonucu)
Boyun hareketlerinde kısıtlılık ve sertlik
Dik durmada zorlanma ve duruş bozukluğu
4. Ameliyatsız Tedavi Yöntemleri
Boyun düzleşmesi, erken dönemde fark edilirse ameliyatsız yöntemlerle büyük oranda düzeltilebilir.
En etkili yöntemler:
1. Manuel Terapi ve Osteopati
Kas spazmlarını ve gerginliği gidererek boynun doğal kıvrımını yeniden kazanmasına yardımcı olur.
Omurların mobilizasyonunu artırarak sinir sıkışmalarını rahatlatır.
Bağ dokulara (fasya) uygulanan tekniklerle duruş bozukluğunu düzeltebilir.
2. Postür (Duruş) Terapisi
Yanlış postürü düzelterek omurganın doğru hizalanmasını sağlar.
Günlük yaşamda dik duruşu korumak için ergonomik eğitim verilir.
3. Boyun Traksiyonu (Spinal Dekompresyon)
Omurlar arasındaki mesafeyi artırarak sinir sıkışmalarını hafifletir.
Boyundaki baskıyı azaltarak kasların gevşemesini sağlar.
4. Fizyoterapi Egzersizleri
Boyun ve sırt kaslarını güçlendirerek postürü destekler.
Düzenli egzersiz ile omurganın doğal eğrisi geri kazandırılabilir.
Önerilen Egzersizler:
Çene Geri Çekme (Chin Tuck) – Başın öne eğilmesini engeller ve boyun eğrisini destekler.
Boyun Esnetme Hareketleri – Kas gerginliğini azaltarak ağrıyı hafifletir.
Sırt ve Omuz Duruş Düzeltme Egzersizleri – Postürü iyileştirerek boynun doğal hizalanmasını sağlar.
5. Kuru İğne Tedavisi (Dry Needling) ve Akupunktur
Kas spazmlarını çözer, kas-iskelet sistemi üzerindeki baskıyı azaltır.
Kan dolaşımını artırarak iyileşmeyi hızlandırır.
6. Yüksek Yoğunluklu Lazer (HIL) Terapisi
Kas spazmlarını ve inflamasyonu azaltarak ağrıyı giderir.
Sinir sıkışmalarına bağlı semptomları hafifletir.
7. Kupa Terapisi ve Myofasyal Terapi
Kasları gevşeterek hareket kabiliyetini artırır.
Bağ dokuların esnekliğini artırarak duruş bozukluklarını düzeltir.
8. Ergonomik ve Yaşam Tarzı Değişiklikleri
Bilgisayar ve telefon kullanım süresi azaltılmalı, ekran yüksekliği ayarlanmalıdır.
Yastık ve yatak seçimi boyun sağlığına uygun olmalıdır.
Günlük fiziksel aktivite artırılmalı, hareketsiz yaşamdan kaçınılmalıdır.
5. Kaç Seansta Sonuç Alınır?
Tedavi süresi, kişiye ve semptomların şiddetine göre değişir.
Manuel terapi ve osteopati: İlk 3-5 seansta belirgin rahatlama sağlanır.
Egzersiz programları: 4-6 hafta düzenli uygulandığında postürde düzelme başlar.
Traksiyon ve lazer tedavisi: 6-10 seanslık bir protokolle uygulanır.
Yaşam tarzı değişiklikleri ve ergonomik düzenlemeler: Uzun vadeli sonuçlar için gereklidir.
Tedaviye erken başlamak, ameliyatsız iyileşme şansını artırır!
6. Boyun Düzleşmesi Tedavisinde Osteopat ve Fizyoterapist Seçimi
Uzman bir fizyoterapist veya osteopat tarafından yapılan kişiye özel değerlendirme, tedavinin başarısını artırır.
Osteopati, manuel terapi ve fizyoterapiyi birleştiren bütüncül bir yaklaşım uygulanmalıdır.
Tedavi sürecinde duruş eğitimi ve egzersiz programı ile desteklenmelidir.
7. Sonuç: Ameliyatsız Boyun Düzleşmesi Mümkün mü?
Evet! Boyun düzleşmesi erken teşhis edilirse ameliyatsız yöntemlerle büyük ölçüde iyileşebilir.
Manuel terapi, fizyoterapi, osteopati ve postür eğitimi ile doğal kıvrım tekrar kazanılabilir.
Ergonomik yaşam tarzı değişiklikleri ile uzun vadeli sonuçlar elde edilebilir.
Boyun düzleşmesi tedavisi hakkında daha fazla bilgi almak ve profesyonel destek almak için bir fizyoterapist veya osteopat ile görüşebilirsiniz!
BY: cihatseyrek
Genel
COMMENTS: Yorum yapılmamış

Boyun Fıtığı Fizyoterapist
Boyun Fıtığı Fizyoterapist
Boyun fıtığı (servikal disk hernisi), omurlar arasındaki disklerin zamanla yıpranması veya travma sonucu fıtıklaşarak sinirlere baskı yapmasıyla ortaya çıkan bir rahatsızlıktır. Boyun, omuz ve kol ağrısı, uyuşma, karıncalanma ve hareket kısıtlılığı gibi belirtilerle kendini gösterir.
Ameliyatsız tedavi yöntemleri arasında fizyoterapi ve manuel terapi, en etkili ve bilimsel olarak desteklenen yaklaşımlar arasındadır.
Bu yazıda, boyun fıtığının nedenlerini, belirtilerini ve fizyoterapi ile nasıl tedavi edilebileceğini detaylıca inceleyeceğiz.
1. Boyun Fıtığı Nedir? Nasıl Oluşur?
Boyun fıtığı, omurgayı oluşturan servikal (boyun) omurlar arasındaki disklerin yırtılması veya yer değiştirmesi sonucu sinir köklerine baskı yapmasıyla meydana gelir.
Disklerin görevi: Omurlar arasındaki sürtünmeyi azaltarak esneklik ve hareket kabiliyeti sağlar.
Disk yapısı:
•Nucleus Pulposus: Jel kıvamındaki iç kısım
•Annulus Fibrosus: Dış çeperi saran sert doku
Zamanla veya travma sonrası, disklerin dış çeperi (annulus fibrosus) yırtılabilir ve iç kısımdaki yumuşak doku dışarı çıkarak sinirlere baskı yapar.
Bu durum ağrı, uyuşma ve kas güçsüzlüğüne neden olur.
2. Boyun Fıtığı Neden Olur?
Boyun fıtığının en yaygın nedenleri şunlardır:
Yanlış Duruş (Postür Bozukluğu):
•Uzun süre masa başında çalışmak
•Telefon veya bilgisayar kullanırken başın öne eğik durması (Teknoloji Boynu)
•Yanlış yastık ve yatış pozisyonu
Hareketsiz Yaşam Tarzı:
•Düzenli egzersiz yapmamak
•Boyun kaslarının zayıflaması
Ani ve Düzensiz Hareketler:
•Ani boyun hareketleri
•Ağır yük kaldırmak
Travmalar ve Kazalar:
•Trafik kazaları (kamçı yaralanması – whiplash)
•Sert düşmeler
Yaşlanma ve Disk Dejenerasyonu:
•30 yaş sonrası disklerin sıvı kaybederek esnekliğini yitirmesi
•Genetik yatkınlık
3. Boyun Fıtığının Belirtileri Nelerdir?
Boyun fıtığı belirtileri, fıtığın şiddetine ve hangi sinir kökünü etkilediğine bağlı olarak değişir. En sık görülen belirtiler:
Boyun Ağrısı:
•Baş hareketleriyle artan keskin veya sürekli ağrı
•Özellikle sabahları veya uzun süre aynı pozisyonda kalınca şiddetlenir
Omuz ve Kol Ağrısı:
•Fıtığın baskı yaptığı sinire bağlı olarak tek taraflı veya çift taraflı olabilir
•Ağrı, kola ve parmaklara yayılabilir
Uyuşma ve Karıncalanma:
•Sinirler baskı altında olduğu için omuz, kol, el ve parmaklarda hissizlik oluşabilir
Kas Güçsüzlüğü:
•Kol kaslarında zayıflık
•Kavrama gücünde azalma
Baş Dönmesi ve Denge Problemleri:
•Fıtık, kan damarlarına veya sinirlere baskı yapıyorsa baş dönmesi görülebilir
Boyun Hareketlerinde Kısıtlılık:
•Baş hareketlerinde sertlik ve kısıtlama
İleri vakalarda refleks kaybı ve denge problemleri gelişebilir.
4. Boyun Fıtığında Fizik Tedavi ve Fizyoterapinin Önemi
Boyun fıtığında fizik tedavi, sinir basısını azaltarak ağrıyı hafifletmek ve hareket kabiliyetini geri kazandırmak için uygulanan en etkili yöntemlerden biridir.
Fizyoterapi hedefleri:
Ağrıyı azaltmak
Sinir sıkışmasını hafifletmek
Kasları güçlendirmek
Omurga duruşunu düzeltmek
Nüksü önlemek
Düzenli fizik tedavi ve egzersiz, boyun fıtığında ameliyatsız iyileşmeyi destekler!
5. Boyun Fıtığında Kullanılan Fizik Tedavi Yöntemleri
Manuel Terapi ve Mobilizasyon Teknikleri
Fizyoterapist tarafından uygulanan özel mobilizasyon teknikleriyle omurga hareketliliği artırılır.
Kas spazmları ve sinir sıkışması azaltılır.
Kuru İğne Tedavisi (Dry Needling)
Boyundaki tetik noktalarına uygulanan kuru iğne, kas spazmlarını çözer ve ağrıyı azaltır.
Elektroterapi (TENS, EMS, Ultrason)
TENS (Transkutanöz Elektriksel Sinir Stimülasyonu): Sinir iletimini düzenleyerek ağrıyı hafifletir.
Ultrason: Derin dokuya etki ederek iyileşmeyi hızlandırır.
Mekanik Traksiyon (Boyun Çekme Terapisi)
Boyun omurlarını nazikçe açarak sinir sıkışmasını azaltır.
Esneme ve Güçlendirme Egzersizleri
Boyun kaslarını güçlendiren özel egzersizler yapılır.
Postür Düzeltme Eğitimi
Yanlış duruş alışkanlıkları düzeltilerek tekrarlayan fıtık riski azaltılır.
6. Evde Yapılabilecek Boyun Fıtığı Egzersizleri
İşte evde uygulayabileceğiniz bazı boyun fıtığı egzersizleri:
Boyun Esneme Egzersizi
•Başınızı yavaşça sağa ve sola çevirin.
•10 tekrar yapın.
Çene Geri Çekme Egzersizi (Chin Tuck)
•Dik durun, çenenizi geriye doğru çekerek 5 saniye tutun.
•10 tekrar yapın.
Omuz Rulo Hareketi
•Omuzlarınızı yavaşça öne ve arkaya çevirin.
•10 tekrar yapın.
7. Sonuç: Boyun Fıtığında Fizyoterapinin Önemi
Boyun fıtığında fizyoterapi, ameliyatsız iyileşme için en etkili tedavi yöntemlerinden biridir.
Ağrıyı azaltır, hareket açıklığını artırır ve sinir sıkışmasını hafifletir.
Düzenli egzersiz ve manuel terapi ile boyun fıtığı kontrol altına alınabilir.
Boyun fıtığı probleminiz varsa, bir fizyoterapist ile görüşerek size özel bir tedavi programı oluşturabilirsiniz!
BY: cihatseyrek
Genel
COMMENTS: Yorum yapılmamış

Bel Fıtığı Tedavisinde Manuel Terapi
Bel Fıtığı Tedavisinde Manuel Terapinin Rolü
Bel fıtığı (lumbal disk hernisi), omurga disklerinin yıpranması veya fıtıklaşması sonucu sinir köklerine baskı yaparak ağrı, uyuşma ve hareket kısıtlılığına yol açan yaygın bir rahatsızlıktır. Cerrahi müdahale genellikle ileri vakalar için önerilirken, birçok hasta cerrahi olmayan tedavi yöntemlerinden fayda görür. Bu yöntemler arasında manuel terapi, bel fıtığı tedavisinde etkili bir yaklaşım sunar.
Manuel Terapi Nedir?
Manuel terapi, kas-iskelet sistemi rahatsızlıklarını tedavi etmek için el ile uygulanan bir tedavi yöntemidir. Manuel terapistler, omurga, eklemler, kaslar ve bağ dokuları üzerinde çalışarak:
•Ağrıyı azaltmayı,
•Omurga hareketliliğini artırmayı,
•Doku iyileşmesini hızlandırmayı hedefler.
Bel fıtığı tedavisinde manuel terapi, hem semptomların hafifletilmesi hem de altta yatan nedenlerin ele alınmasında önemli bir rol oynar.
Bel Fıtığında Manuel Terapinin Amaçları
1.Sinir Baskısını Azaltma:
•Bel fıtığında omurlar arasındaki diskler sinir köklerine baskı yapar. Manuel terapi, bu baskıyı azaltmak için omurga üzerindeki gerilimi hafifletir.
2.Ağrıyı Hafifletme:
•Yumuşak doku çalışması ve mobilizasyon teknikleri ile kas spazmları ve gerginlikler giderilir, bu da ağrıyı hafifletir.
3.Hareketliliği Geri Kazanma:
•Fıtıklaşmış disk nedeniyle sınırlanmış omurga hareketliliği artırılır.
4.Postür ve Biyomekanik Düzeltme:
•Yanlış duruş alışkanlıkları ve biyomekanik dengesizlikler düzeltilerek omurgaya binen yük dengelenir.
5.Kronikleşmeyi Önleme:
•Manuel terapi, omurganın stabilitesini artırarak gelecekte oluşabilecek sorunları önlemeye yardımcı olur.
Manuel Terapide Kullanılan Teknikler
Bel fıtığının tedavisinde kullanılan manuel terapi teknikleri, hastanın durumuna ve semptomların şiddetine göre belirlenir:
1. Omurga Mobilizasyonu
•Omurganın hareketliliğini artırmak için hafif ve kontrollü hareketler uygulanır.
•Sinir köklerine yapılan baskıyı azaltarak ağrıyı hafifletir.
2. Traksiyon (Çekme) Teknikleri
•Omurlar arasındaki boşluğu artırarak sinir kökü üzerindeki baskıyı azaltır.
•Disklerin yeniden hizalanmasına yardımcı olur.
3. Yumuşak Doku Teknikleri
•Kas spazmlarını ve gerginlikleri azaltmak için masaj, myofasyal gevşetme ve kas enerjisi teknikleri kullanılır.
4. Manipülasyon Teknikleri
•Omurganın doğru hizalanmasını sağlamak için düşük hızda ve yüksek hassasiyetle uygulanan kontrollü hareketlerdir. Fıtıklaşmış diskler üzerindeki yükü azaltabilir.
5. Sinir Mobilizasyonu
•Sinir kökleri üzerinde oluşan baskıyı hafifletmek ve sinirlerin hareket kabiliyetini artırmak için uygulanır.
6. Postüral Eğitim
•Manuel terapi, hastanın doğru duruş alışkanlıklarını öğrenmesine yardımcı olur ve omurgayı desteklemek için özel egzersizler önerir.
Manuel Terapinin Avantajları
•Cerrahi Olmayan Yaklaşım: Cerrahiye alternatif veya tamamlayıcı bir tedavi olarak kullanılabilir.
•Hızlı Semptom Hafifletme: Ağrıyı kısa sürede azaltabilir.
•Doğal ve İlaçsız: İlaç kullanımını azaltır ve doğal iyileşme süreçlerini destekler.
•Hareketsizliği Önleme: Hastanın hareket kabiliyetini geri kazanmasını sağlar.
Osteopati ve Manuel Terapinin Birlikte Kullanımı
Bel fıtığı tedavisinde manuel terapi, osteopati ile kombine edildiğinde daha kapsamlı sonuçlar sağlayabilir:
•Osteopati, vücudun genel dengesi üzerinde çalışırken, manuel terapi odaklı olarak ağrıyı azaltır ve omurga hareketliliğini artırır.
•Bu iki yöntem birlikte uygulandığında, hastanın hem ağrısı hafifletilir hem de uzun vadeli bir iyileşme sağlanabilir.
Sonuç
Bel fıtığı tedavisinde manuel terapi, ağrının hafifletilmesi, omurga hareketliliğinin artırılması ve hastanın yaşam kalitesinin iyileştirilmesi açısından etkili bir yöntemdir. Doğru uygulandığında, manuel terapi cerrahi müdahaleye gerek kalmadan hastalara büyük fayda sağlayabilir. Eğer bel fıtığı semptomlarından şikayetçiyseniz, bir manuel terapi uzmanına danışarak sizin için uygun tedavi planını öğrenebilirsiniz.
BY: cihatseyrek
Genel
COMMENTS: Yorum yapılmamış

Fulya Fizik Tedavi
Fulya’da Fizik Tedavi Almak İstiyorum: Neden Uzm. Fzt. Cihat Seyrek’i Tercih Etmeliyim?
Fulya, İstanbul’un sağlık alanında önemli merkezlerinden biri olup, birçok özel hastane, fizik tedavi ve rehabilitasyon kliniğine ev sahipliği yapmaktadır. Ancak, fizik tedavi ve osteopati gibi manuel terapi yöntemlerinde uzman ve deneyimli bir fizyoterapist seçmek, tedavinin başarısı açısından kritik öneme sahiptir.
Peki, neden fizik tedavi için Uzm. Fzt. Cihat Seyrek’i tercih etmelisiniz?
Bu yazıda, Cihat Seyrek’in uzmanlık alanlarını, uyguladığı tedavi yöntemlerini ve hastalarına sağladığı avantajları detaylı bir şekilde ele alıyoruz.
1. Uzm. Fzt. Cihat Seyrek Kimdir?
Uzm. Fzt. Cihat Seyrek, fizyoterapi, osteopati ve manuel terapi alanında uzmanlaşmış, uluslararası eğitimler almış ve hastalarına kişiye özel, bütüncül tedavi uygulayan bir fizyoterapisttir.
Eğitim ve Uzmanlık Alanları:
Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Lisansı (İstanbul Üniversitesi)
Osteopati Uzmanlığı (Almanya IFAO – International Academy of Osteopathy)
Manuel Terapi ve Kayropraktik Eğitimleri
Klinik Psikonöroimmünoloji (PNI) Uzmanlığı
Kraniyosakral Terapi ve Visseral Manipülasyon Sertifikaları
Atlas Üniversitesi’nde Fizyoterapi Yüksek Lisansı
Merkezi Konum: Fulya’ya oldukça yakın, Şişli’de modern bir klinikte hizmet vermektedir.
2. Hangi Rahatsızlıklarda Fizik Tedavi ve Manuel Terapi Uyguluyor?
Fizik tedavi, manuel terapi ve osteopatik yaklaşımlarla birçok kas-iskelet, sinir ve iç organ (visseral) kaynaklı rahatsızlık tedavi edilebilmektedir.
Kas-İskelet Sistemi Hastalıkları
Bel ve boyun fıtıkları
Boyun düzleşmesi ve duruş bozuklukları
Bel kayması (Spondilolistezis)
Omuz, kalça ve diz eklem rahatsızlıkları
Tenisçi dirseği, golfçü dirseği, karpal tünel sendromu
Omurga skolyozu ve kifoz (duruş bozukluğu)
Sinir Sistemi ve Kronik Ağrılar
Migren, baş ağrıları ve gerilim tipi ağrılar
Fibromiyalji ve kronik yorgunluk sendromu
Sinir sıkışmaları (Boyun, bel, kol ve bacaklarda uyuşma, karıncalanma)
Pudendal sinir sıkışması (Pelvik ağrı sendromu)
İç Organ (Visseral) ve Bağışıklık Problemleri
Sindirim sistemi hastalıkları (IBS, reflü, kabızlık, şişkinlik)
Lenfatik drenaj (Ödem ve toksin birikimi tedavisi)
Bağışıklık sistemi güçlendirme ve kronik iltihaplanma tedavisi
Çene, Kulak ve Denge Problemleri
Kulak çınlaması (Tinnitus) ve iç kulak kaynaklı denge bozuklukları
Çene eklemi (TMJ) disfonksiyonu ve çene sıkma problemleri
Baş dönmesi (Vertigo) ve denge bozuklukları
3. Uzm. Fzt. Cihat Seyrek’in Uyguladığı Tedavi Yöntemleri
Cihat Seyrek, klasik fizik tedavi yöntemlerinin ötesine geçerek, manipülatif terapi, osteopatik yaklaşımlar ve bütüncül sağlık tekniklerini birleştiren bir sistem kullanmaktadır.
Manuel Terapi ve Osteopatik Yaklaşımlar
•Omurgadaki hizalanma problemlerini düzeltir
•Kas-iskelet sistemi problemlerinde hareket kısıtlılıklarını açar
•Sinir sıkışmalarını giderir ve dolaşımı iyileştirir
Kayropraktik ve Omurga Manipülasyon Teknikleri
•Omurga eğriliklerini ve duruş bozukluklarını düzeltir
•Sinir sistemi üzerindeki baskıyı azaltarak ağrıyı giderir
Kraniyosakral Terapi (Baş ve Omurga Uyumu)
•Migren, baş ağrısı ve vertigo gibi problemleri hafifletir
•Otonom sinir sistemini dengeleyerek stresi azaltır
Visseral Manipülasyon (İç Organ Terapisi)
•Sindirim sisteminin düzgün çalışmasını destekler, mide ve bağırsak problemlerine iyi gelir
•Omurga ve iç organ arasındaki bağlantıyı düzenleyerek bel ve sırt ağrılarını azaltır
Klinik Psikonöroimmünoloji (PNI) Yaklaşımı
•Bağışıklık, sinir ve psikolojik sistemin etkileşimini değerlendirerek kronik hastalıkların yönetimini destekler
•Özellikle otoimmün hastalıklar, kronik ağrılar ve iltihaplanmalar için etkilidir
4. Cihat Seyrek’i Diğer Fizyoterapistlerden Ayıran Özellikler
Bütüncül Yaklaşım:
Sadece ağrıya değil, ağrının neden oluştuğuna odaklanarak kalıcı çözümler sunar.
Kapsamlı Eğitim ve Uluslararası Deneyim:
Türkiye’deki klasik fizik tedavi uygulamalarının ötesinde osteopati, visseral terapi ve fonksiyonel tıp gibi ileri düzey tedavi yöntemlerini kullanır.
Hasta Memnuniyeti:
Hastalarından aldığı olumlu yorumlar, uyguladığı tekniklerin etkinliğini ve kalitesini kanıtlıyor.
Modern ve Güvenilir Teknikler:
Türkiye’de sınırlı sayıda uzman tarafından uygulanan osteopatik teknikleri profesyonel olarak kullanıyor.
Fulya’ya Yakın Merkezi Konum:
Şişli’de ulaşımı kolay bir bölgede hizmet vermesi, tedaviye düzenli devam etmeyi kolaylaştırır.
5. Hasta Yorumları ve Deneyimler
Hasta Yorumları:
“Şiddetli bel fıtığı ağrılarım vardı, osteopati ve manuel terapi sayesinde ameliyattan kurtuldum.” – Google Yorumlar
“Kronik migren ataklarım için gittim, kraniosakral terapi sayesinde baş ağrılarım büyük oranda azaldı.” – TavsiyeEdiyorum.com
“Bağırsak problemlerim için gittim, visseral terapi ile sindirim sistemim düzene girdi.” – DoktorTakvimi.com
6. Randevu ve İletişim Bilgileri
Lokasyon: Fulya’ya çok yakın, Şişli’de merkezi konum
İletişim: Cihat Seyrek Resmi Web Sitesi
Online Randevu: DoktorTakvimi Profiline Git
Sağlığınızı ertelemeyin, en iyi tedaviyi alın!
BY: cihatseyrek
Genel
COMMENTS: Yorum yapılmamış