Osteopati 1870’li yıllarda Amerikalı bir doktor olan Andrew Taylor Still tarafından geliştirilen tedavi yöntemidir. Dolaşım sisteminin, omurga ve hareket sisteminin doğru düzenlenmesini sağlamak amacı ile uygulanmaya başlanmış bir yöntemdir. Amerika’da ilk osteopati okulu ‘American School of Osteopathy” 1892 yılında Dr. Andrew Taylor Still tarafından kurulmuştur.
Osteopati; eklemler, kaslar ve omurgayı içeren kas ve iskelet sistemindeki rahatsızlıkların teşhis ve tedavisi ile birlikte vücuttaki tüm sistemleri dikkate alarak bütüncül bir yaklaşım ile uygulanan yöntemler bütünüdür. Amacı, vücuttaki sistemlerin özellikle; sinir, dolaşım ve lenf sisteminin olumlu etkileşmesini sağlayarak vücudun otoregülasyonunu (kendi kendini iyileştirme) açığa çıkarmaktır.
Osteopatlar sadece sorunlu bölgenin tedavisine yönelmeyip vücuttaki tüm sistemleri dengeleyerek genel bir iyilik halini kazandırmayı hadeflerler.
Osteopat, hastayı parietal (hareket sistemi), cranial (kafa) ve visseral(iç organ) açılardan değerlendirir. Sorunun kaynağını bulur, osteopatik disfonksiyonu tanımlar. Sorunların önceliğini tespit ettikten sonra uygulamayı gerçekleştirir. Biyomekanik prensipler üzerine kurulu teknikler ve elle uygulanan tıbbi tedavi yöntemi olan osteopati sadece adale ve kemik sorunlarında değil, aynı zamanda vücudun diğer işlevsel bozukluklarında da uygulanmaktadır.
ihtim hareket ve dolaşım sistemini, organları ve sinir sistemini yani tüm vücudu göz önünde tutarak bütüncül bir yaklaşımla teşhis ve tedavisini yapar. .Osteopati uzmanlarına göre kas-iskelet sistemi koordinasyonu sağlanmadığında vücut fonksiyonunu tam olarak yerine getiremez. Elle uygulanan bu tedavi yöntemi ağrıyı azaltmak, eklem hareketliliğini ve genel esnekliği arttırmak amacıyla yumuşak doku üzerinde etkili olmaktadır. Yapısal dengenin kurulması vücut fizyolojisine uygun bir şekilde kendi düzenini oluşturmasına olanak sağlamaktadır.
Osteopatik tedavide nöranatomi, fonksiyonel anatomi ve fizyoloji temel ilkeleri geçerlidir. Osteopatik tedavide, dokulardaki hareket kısıtlılıklarının düzeltilmesi, dolaşımın düzenlenmesi ve sıvı akışnını önündeki engellerin ortadan kaldırılması ile tedaviye elverişli ortamında oluşturulması hedeflenmektedir.
Osteopati’yi diğer tıbbi disiplinlerden ayıran temel prensip, muntazam bir şekide işleyen tüm vücudun birlikte ve bütünlük içinde çalışmasından hareket eder. Hareket etmeyen sistem patolojiktir. Eğer vücudun bir bölümünde kısıtlanma var ise vücudun geri kalanı da buna uyum sağlayarak dengede kalır. Bunun sonucunda enflamasyon, ağrı, tutulmalar ve diğer sağlık sorunları oluşur. Osteopati vücuda daha geniş hareket kabiliyetini sağlayarak bu kısıtlanmış alanı serbest bırakıp vücudun kendini yeniden iyileştirmesine olanak sağlar.
Osteopatik Tedaviler
1-Paryetal Osteopati:Vücuttaki eklemler, kemikler, kaslar, bağlar ve fasyaların tedavisini kapsar. Kısıtlanmış eklemlerin fizyolojik hareket açıklığını düzelterek eklemlerin serbestleştirilmesine sağlar. Uzun süreli hareketliliğin onarımı demek aynı zamanda eklemin çevresini saran yumuşak dokuların da tedavi edilmesi anlamına gelmektedir. Osteopatlar, eklemlerdeki hareketliliği ve kanın eklem yerlerine akışını arttırarak ağrının giderilmesini yardımcı olurlar.
2-Visseral Osteopati: Visseral; iç organlar ve onları tutan bağlar, damarlar, lenfatik sistem ve sinirleri kapsar. Organların hareketleri, vegetatif sinir sistemi, periton, arter, ven ve lenf sistemleri, fasyal yapılar, bağlar ile parietal ilişkiyi değerlendirilerek teşhis ve tedavi yapılır. İç organlarda tıpkı hareket sistem gibi koordineli hareketler ile fonksiyonlarını yürütür.
İç organların hareketleri, ince ve ritmiktir. Bu hareketlerdeki ufacık kısıtlamalar bile, organlarda dolaşımın bozulmasına, lokal veya genel bedensel sorunlara sebep olabilmektedir. Organlardaki hareket kısıtlılıklarını ortaya çıkaran sebepler, öncelikle enflamasyona sebep olan süreçler, ameliyatlar, beslenme bozuklukları ve alışkanlıklar gibi nedenlerdir. Hareket kaybı öncelikle ağrıya neden olmaz, ancak hastalıklar zemin oluşturabilir.
Bir osteopat’ın elleri, vücutta en küçük hareketleri hissedebilme, yorumlayabilme ve tedavi edebilme yeteneğine sahiptir. Osteopat’ın amacı, fizyolojik doku gerginliklerini düzelterek, dolaşımın düzenlenmesini ve tüm organizmanın koordineli çalışmasını sağlamaktır.
3-Craniosacral Osteopati; Craniosacral sistem, yüz ve başın da dahil olduğu, vücutta var olduğu kabul edilen hareket sistemidir. Yüz ve kafatasında var olan eklemler bu hareketlere izin verirler. Craniosacral osteopati beyni ve omuriliği saran ve kuyruk sokumuna kadar devam eden duramaterin gevşetilmesi ve hareketliliğinin artırılmasıdır.
Osteopatinin Temel İlkeleri
- Vücut bir bütündür, birçok parçanın toplamından ibaret değildir.
- Yapı ve fonksiyon itibariyle birbiriyle ilişkilidir. Yani anatomik yapıda bir anormallik varsa bu oradaki fonksiyonuda etkileyecektir.
- Beden kendi kendini iyileştirmek için ihtiyacı olan güce sahiptir. Uygulanan tedaviler bu gücü açığa çıkarmaya yönelik olmalıdır.
Osteopatinin Kullanıldığı Hastalıklar
- Bel, boyun, sırt ağrılarında ve fıtıkları
- Migren ve gerilim tipi baş ağrıları
- Akut ağrı
- Fibromyalji ve miyofasyal ağrılar
- Skolyoz, kifoz gibi postür bozuklukları
- Ameliyat sonrası ağrı ve yapışıklıkların giderilmesi
- Kabızlık, ishal, idrar kaçırma, hazımsızlık, gaz, karın ağrısı, spastik kolon, pitozis ve hazım organlarının fonksiyon bozukluklarında destekleyici tedavi olarak
- Bebeklerde yutkunma, kusma, kafa şekil bozukluğu
- Stres ve sinirsel gerginlikler
- Kronik yorgunluk
- Cinsel disfonksiyonlar
- Uyku bozuklukları
- Alerjik ve kronik hastalıklar
- Nevralji
- Spor yaralanmaları
- Hormon bozukluklarının tedavisinde destekleyici tedavi olarak
- Dolaşım sorunları rahatsızlıklarında, ( kan ve lenfatik sistem)
- Eklem sertliği, kireçlenme gibi artrozik değişiklikler
- Eklem blokajları, omurga ve costa blokajları
- Nörodejeneratif hastalıklar (MS,alzheimer,parkinson,vb)