Lateral Ayak Bileği Burkulması ve Tedavisi
Ayak bileğindeki lateral bağ kompleksi, anterior talofibular ligament (ATFL), kalkaneofibular ligament (CFL) ve posterior talofibular ligamentten (PTFL) oluşmaktadır. ATFL ve CFL ana statik bağ yapılarıdır ve CFL ekstrakapsüler kordon şeklinde hem tibiotalar hem de talokalkaneal eklemi stabilize etmektedir. Ayak bileği lateral bağ kompleksinde en kuvvetli bağ yapısına PTFL’nin, en hassas bağ yapısına ise ATFL’nin sahip olduğu bilinmektedir.
Ayak bileği yaralanmaları sıklıkla spor müsabakalarında görülmekle birlikte, ev ve iş hayatında da yaygın olarak karşımıza çıkmaktadır. Futbol, hentbol veya basketbol gibi yüksek etkili sporlarla ilgilenen bireylerde bu yaralanmalar daha yüksek insidansa sahiptir. Ayak bileği yaralanmaları, özellikle ayak bileği ekleminin lateral ligament kompleksinde, farklı yaralanma mekanizmaları ile görülebilmektedir.
Burkulmaları önlemek ve ayak bileği eklem kompleksinin yeterli tedavisini veya rehabilitasyonunu sürdürmek için yaralanma mekanizmasının iyi düzeyde anlaşılması gerekmektedir. Yaralanma mekanizmaları aşırı inversiyon, aşırı eversiyon veya her ikisinin bir kombinasyonu olarak karşımıza çıkabilmektedir.
BY: cihatseyrek
Hastalıklar
COMMENTS: Yorum yapılmamış
Karpal Tünel Sendromu ve Tedavisi
Karpal tünel sendromu, median sinirin el bileğinde sıkışmasıdır.
Klinik
Baş parmak ve işaret parmağında uyuşma, ağrı, elde kullandıkça şişlik oluşması şeklinde semptomlar verir. Ağrılar ve uyuşma genellikle iş yapmayla ve geceleri artar. Bazen aşırı kullanım, el bileği travmaları veya yanlış kullanıma bağlı gelişebilir.Sinire bası arttıkça duysal ve motor sinirler etkilendikçe uyuşma ve güç kaybı başlar. İlerlemiş vakalarda el kaslarında erime görülebilir. Zamanla elimizi günlük yaşamımızda kullanmamız güçleşir. Kadınlarda erkeklere oranla daha fazla görülür.
Tanı
Hastanın hikayesi ve muayenesi tanı koydurucudur. Tanı çekilen sinir ileti çalışması (EMG) ile doğrulanır. Nadiren, boyun fıtıkları, boyunda dar kanal, ulnar sinir sıkışması ve polinöropati ile ayırıcı tanı yapmak gerekebilir.
Tedavi
Tedavide asıl amaç ağrıyı azaltmak, elde güç kaybını ve kas atrofisini önlemek ve uyuşukluğu gidermektir. Bilekteki sinirdeki ödemi azaltmak, ağrıyı azaltmak, hareket açıklığını artırmak ve el bileği kaslarını güçlendirmek gerekir öncelikle fizyoterapi yöntemleri kullanılır. Hastalığın bu tedavilere rağmen ilerlediği durumlarda ise cerrahi tedavi önerilir.
Fizyoterapi: Manuel terapi ile tüm eklemlere mobilizasyon, ağrısız hareket açıklığını artırmak, traksiyon gibi özel teknikler uygulanır. Mulligan konseptinde ise eklemin ağrısız pozisyonunda güçlendirme ve mobilizasyon uygulanır. Kinesiotape (bantlama) tedavisinde el bileğinin en ağrısız pozisyon almasını sağlamak için uygulanır. Güçlendirme egzersizleri ise ağrı azaldıkça el bilek çevresi kaslarını güçlendirmek için yapılır. Tedavi sonunda hastaya günlük yaşantısında dikkat edilmesi gerekenler söylenip, ev egzersiz programı verilir.
Cerrahi tedavi: 6 ay ve daha uzun süren ,güç kaybının arttığı durumlarda , sinirin bu bölgedeki basısını ortadan kaldırmak amaçlı uygulanır.
Dikkat edilmesi gerekenler
Karpal tünel sendromu olan hastaların, tedavi öncesi ve sonrası, günlük yaşamlarında dikkat etmesi gereken durumlar vardır. Bu hastalar elleri ile aşırı yük taşımamalıdır. El ayasına sert zeminde ağırlık vermemeleri, sert cisim sıkmamaları, gece el üstünde ters pozisyonda yatmamaları ve elleri ile çamaşır sıkma hereketini yapmamaları gerekir.
BY: cihatseyrek
Hastalıklar
COMMENTS: Yorum yapılmamış
Cluneal Sinir İrritasyonu
Bel ağrısı (LBP) çoğu insanın yaşamlarında bir noktada yaşadığı en yaygın sorunlardan biridir. Birçok bel ağrısı nedeni vardır. Çoğu LBP hastasında, bel ağrısının kesin nedeni açık değildir. Büyük epidemiyolojik çalışmalar bel ağrısı olan hastaların %20 ila %37’sinin nöropatik ağrı bileşeninden muzdarip olduğunu göstermektedir. Üst ve orta cluneal sinirler (SCN / MCN) nöropatik LBP’nin nedeni olabileceği unutulmamalıdır.
Üst ve orta cluneal sinirler, kalçanın arka-orta alanının üstündeki cildi besler. Önceki çalışmalar, üst cluneal sinirin, T11-L5’in dorsal rami’sinin kutanöz dallarından elde edildiğini göstermiştir. Clunea sinirin irritasyonu ile ilgili bilgi sınırlıdır. Bu iki sinirin irritasyonu, bel ağrısına ve bacak semptomlarına neden olur.Bu sinirlerin, tek taraflı bel ve / veya kalça ağrıları nedeni olarak bilinmesine rağmen, kronik bel ve bacak ağrısı sebebi olabileceği düşünülmemektedir. Kuniya ve ark. Yaptığı çalışmada, LBP ve / veya bacak semptomları ile başvuran tüm hastaların %12’sinde cluneal sinir irritasyonu olduğu ve bunlarında yaklaşık %50’sinde bacak ağrısı ve / veya karıncalanma olduğunu bildirmişlerdir. Clunealgia tanısı ciddi bel ve / veya bacak semptomlarının potansiyel bir nedeni olarak kabul edilmelidir. Clunealgia belirtileri çok şiddetli olabilir ve bir radikülopatiye ya da lumbosakral omurgadaki disk bozukluklarına (Bel fıtığı vb.) benzer semptomlar verebilir. Klinisyenler bu klinik varlığın farkında olmalı ve gereksiz omurga cerrahileri ve sakroiliak füzyonundan kaçınmalıdır.
Bu sinirlerin tedavisinde, manuel terapi, egzersiz, bantlama ve enjeksiyon teknikleri etkili olabilmektedir. Cluneal sinir ameliyatlarındaki teknikler, diğer periferik sinir ameliyatlarındaki tekniklerden farklı olabilir, çünkü bu sinirlerin dalları incedir ve birden fazla dal içerisinde serbest bırakılması gerekir.
BY: cihatseyrek
Hastalıklar
COMMENTS: Yorum yapılmamış
Koksidini, koksalji ve Tedavisi
Kuyruk sokumu kemiği (koksiks), omurganın en altındaki kısmındaki sakrum kemiğinin alt ucuna eklem yapmış üç küçük kemikten oluşur. Koksidini, koksiks kemiğinde yani kuyruk sokumunda ağrı olmasıdır. Bu ağrı genellikle koksiks kemiği ile sakrum kemiği arasındaki eklem (sakrokoksigeal eklem) problemlerinden kaynaklanır. Oturma ya da sırt üstü yaslanmada şiddetli rahatsızlığa neden olabilir.
Risk faktörleri
Kadınlarda ve yüksek kilolularda daha sık görülür. Kadınlarda erkeklerden yaklaşık 5 kat daha fazla görülür. Bunun sebebi kesin olarak bilinmese de, kadınların kuyruk sokumu kemiklerinin biraz daha arkaya doğru çıkık olması neticesinde daha kolay travmaya maruz kalabileceği düşünülmektedir. Diğer bir neden de kadınların doğum yaparken kuyruk sokumu kemiklerinin zedelenmesi olabilir. Obezitenin de (aşırı şişmanlık) kuyruk sokumu ağrısına neden olabileceği biliniyor. Bunun nedeninin de obezitenin kişinin oturma şeklini değiştirdiği, dolayısıyla hem kötü pozisyonda oturmanın hem de fazla kiloların kuyruk sokumu kemiği üzerine binen fazla basınç olduğu düşünülmektedir.
Koksidini sebepleri
En sık koksidini sebepleri arasında düşme, aşırı bisiklete binme ve kürek sporu gibi zorlu egzersizler vardır. Bu aktivitelerde kuyruk sokumu kemiği ezilebilir, kırılabilir yada çıkabilir. Bu da ağrılı iltihabi reaksiyon ve kas spazmına neden olur. Bunların dışında kuyruk sokumu kemiğinin alt ucundaki kemik büyümeleri, kemiğin omurgaya birleştiği eklemin hastalıkları, eklem iltihapları, enfeksiyonlar ve bu bölgenin kanserleri de koksidini sebebi olabilir.
Tanı
Tanı koymak için hastanın tıbbi hikayesi çok önemlidir. Geçmiş zamandaki düşme ve travmalar sorgulanır. Ağrının kuyruk sokumu kemiğinin üzerinde olması genellikle kolay tanı koydurucudur ve muayenede üzerine basmakla ağrı artabilir. Hastanın muayenesinden sonra manyetik rezonans görüntüleme (MRG) ve bilgisayarlı tomografi (BT) ile koksiksin durumunu, sakrokoksigeal eklemde çıkık, kemiklerde kırıklar ya da tümöral hadiselerin olup olmadığı görülebilir.
Tıbbi tedavi
Koksidini hastaların çok az bir kısmında kronikleşebilir ve 2 aydan uzun sürebilir. Bu şekilde yaşam kalitesini ileri derecede bozabilir. Bu şartlarda doktora başvurmak ve tedavi olmak gerekir. Kuyruk sokumu ağrısı olan pekçok kişi tıbbi tedavi ile iyileşebilir. Tıbbi tedavide yapılacaklar aşağıda sıralanmıştır.
Buz torbası yada sıcak uygulama, simit şeklindeki yastıklar, oturma esnasında kuyruk sokumu kemiğinin üzerindaki baskıyı kaldıracağından tedavi edici olabilir. Çok uzun süre oturmaktan kaçınılmalıdır. Yatak istirahati kuyruk sokumu kemiğinin zorlanmasını önlediği için iyileşmeyi hızlandırabilir. İlaç tedavisi yapılabilir.
Algolojik tedavi
Kuyruk sokumu kemiğine ya da sakrokoksigeal ekleme enjeksiyon yapılabilir. Bu enjeksiyon bazen ağrının tamamen ya da uzun süreli geçmesine sebep olabilir.
BY: cihatseyrek
Hastalıklar
COMMENTS: Yorum yapılmamış
Ulnar Sinir Sıkışması ve Tedavisi
Ulnar sinir sıkışması, karpal tünelden sonra en çok görülen sinir sıkışmasıdır. Ulnar sinin, kolda, dirsek arkasında, humerus ve ulna kemiğinin eklem yaptığı bölgedeki kübital tünelde sıkışır. Ulnar sinir bu bölgede yüzeye çok yakın geçtiği için sıkışma durumu çok sık yaşanır.
Klinik
Elde serçe parmak ve yüzük parmağında ve bu bölgeden dirseğe giden bölgede uyuşma, ağrı ve elektriklenme hissine neden olur. Parmakları birbirine yaklaştırmada güç kaybı yapabilir. Muayenede son iki parmak bölgesinde şişlik hissi ve duyu kaybı hatta fazla hassasiyet olabilir. Gece yatış pozisyonuna bağlı ağrı artabilir. Karıncalanma ilk belirtilerden biridir.
Tanı
Hastanın hikayesi ve muayenesi tanı koydurucudur. Tanı çekilen sinir ileti çalışması (EMG) ile doğrulanır. Nadiren, boyun fıtıkları, boyunda dar kanal, median sinir sıkışması ve polinöropati ile ayırıcı tanı yapmak gerekebilir.
Tedavi
Tedavide asıl amaç ağrıyı azaltmak, elde güç kaybını ve kas atrofisini önlemek ve uyuşukluğu gidermektir. Bilekteki sinirdeki ödemi azaltmak, ağrıyı azaltmak, hareket açıklığını artırmak ve el bileği kaslarını güçlendirmek gerekir öncelikle fizyoterapi yöntemleri kullanılır. Hastalığın bu tedavilere rağmen ilerlediği durumlarda ise cerrahi tedavi önerilir.
Fizyoterapi: Manuel terapide amaç sinirin sıkıştığı bölgede buna sebep olan etkenleri ortadan kaldırıp, sinirin rahatlamasını sağlamaktır. Eklem mobilizasyonları, traksiyon ve gliding gibi özel teknikler kullanarak yapılır. Güçlendirme ve eklem stabilizasyon egzersizleri uygulanır. Bantlama tedavisinde amaç en ağrısız pozisyonu bulup hassasiyet ve ağrıyı azaltmaktır. Tedavi sonunda hastaya ev egzersiz programı verilir.
Cerrahi tedavi: Uzun süreli, güç kaybının olduğu durumlarda, sinirin dirsekteki basısını ortadan kaldırmak amaçla uygulanır.
Dikkat edilmesi gerekenler
Kübital tünel sendromu olan hastaların, tedavi öncesi ve sonrası, günlük yaşamlarında dikkat etmesi gereken durumlar vardır. Bu hastalar elleri ile aşırı yük taşımamalıdır. Gece dirsek üstünde ters pozisyonda yatmamaları gerekir. Masa çalışmaları süresince dirseklerin masa üzerinde basınç altında kalmasından ve ezilmesinden kaçınılmalı. Dinlenirken ya da seyahatlerde koltukta uyuma esnasında dirseklerin basınç altında kalmamasına çalışılmalıdır.
BY: cihatseyrek
Hastalıklar
COMMENTS: Yorum yapılmamış
Peroneal sinir tuzaklanması ve Tedavisi
Peroneal sinir sıkışması, çok sık görülen sinir sıkışmalarından değildir. Peroneal sinirin fibula kemiği başında, hemen diz dış tarafında sıkışmasıdır. Peroneal sinir bu bölgede yüzeye çok yakın geçtiği için sıkışma durumu sık yaşanır.
Klinik
Diz altında, ayakta bacak yanından ayak sırtına ve başparmağa giden bölgede uyuşma, ağrı ve elektriklenme hissine neden olur. Ayak bileğinden ayağı yüze doğru hareket ettirmek zor olabilir. Hatta düşük ayak görülebilir.
Tanı
Hastanın hikayesi ve muayenesi tanı koydurucudur. Tanı çekilen sinir ileti çalışması (EMG) ile doğrulanır. Bel fıtıkları, belde dar kanal, siyatik sinir sıkışması ve yaralanması ile polinöropatiler ile ayırıcı tanı yapmak gerekebilir.
Tedavi
Tedavide asıl amaç ağrıyı azaltmak, ayakta güç kaybını ve kas atrofisini önlemek ve uyuşukluğu gidermektir. Hastalığın konservatif tedavilere rağmen ilerlediği durumlarda cerrahi tedavi önerilir.
Fizyoterapi: Manuel terapide amaç sinirin sıkıştığı bölgede buna sebep olan etkenleri ortadan kaldırıp, sinirin rahatlamasını sağlamaktır. Eklem mobilizasyonları, traksiyon ve gliding gibi özel teknikler kullanarak yapılır. Güçlendirme ve eklem stabilizasyon egzersizleri uygulanır. Bantlama tedavisinde amaç en ağrısız pozisyonu bulup hassasiyet ve ağrıyı azaltmaktır. Tedavi sonunda hastaya ev egzersiz programı verilir.
Cerrahi tedavi: Uzun süreli, güç kaybının olduğu durumlarda, sinirin dizdeki basısını ortadan kaldırmak amaçla uygulanır.
Dikkat edilmesi gerekenler
Peroneal sinir tuzaklanması olan hastaların, tedavi öncesi ve sonrası, günlük yaşamlarında dikkat etmesi gereken durumlar vardır. Bu hastalar gece diz yanı üstünde ters pozisyonda yatmamaları gerekir. Masa çalışmaları süresince dizlerini masa ayaklarına vurmaktan kaçınmaları gerekir. Dinlenirken ya da seyahatlerde koltukta uyuma esnasında dizlerinin yan kısımlarının basınç altında kalmamasına çalışılmalıdır. Bacak bacak üstüne atarken dizlerinin yan kısımlarına basınç uygulamamaya dikkat etmeleri gerekir.
BY: cihatseyrek
Hastalıklar
COMMENTS: Yorum yapılmamış
Sakroiliak Eklem Problemleri
SI eklemi olarak da adlandırılan sakroiliak eklemdeki işlev bozukluğu, bazen bel ve / veya bacak ağrısına neden olabilir. Sakroiliak eklem fonksiyon bozukluğunda görülen bacak ağrısı, bel fıtığında (siyatik) görülen bacak ağrısı ile benzer olduğu için ayırt etmek zor olabilir. Bugün sakroiliak eklemin bel ağrısı vakalarının %15 ila %30’undan sorumlu olduğu tahmin edilmektedir.
Sakroiliak eklem, kalça kemiklerini, lomber omurga (bel) ile kuyruk kemiği (coccyx) arasındaki üçgen kemiğe, sakruma bağlar. Sakroiliak eklemlerin birincil işlevi, üst gövde ile pelvis ve bacaklar arasındaki şoku emmektir.
Sakroiliak eklem probleminde ağrı bel, kalça ve kasık bölgesine yayılır. Kas gerginliği ile birlikte ağrı, hareketliliği azaltır. Ağrı genellikle bel veya kalçaların bir tarafında hissedilir ve bacağın arkasından yayılabilir (siyatik ağrısına benzer). Kalçada sıcak, keskin ve bıçaklama hissi ile uyuşukluk, karıncalanma yaratan siyatik benzeri ağrı tipiktir. Sakroiliak eklem disfonksiyonundan siyatik benzeri ağrı nadiren diz altına uzanır.
Sakroiliak eklem fonksiyon bozukluğu genç ve orta yaşlı kadınlarda daha yaygındır. Hamile olan veya yakın zamanda doğum yapmış olan kadınlar sakroiliak eklem ağrısına daha yatkın olabilir.
Sakroiliak eklem disfonksiyonunu tanıyabilecek tek bir test yoktur. Bu nedenle, doğru bir tanı oluşturmak için tanı testi sonuçlarının bir kombinasyonunun birlikte dikkate alınması önemlidir. Sakroiliak eklem disfonksiyonunun teşhisi zor olabilir, çünkü semptomlar bel fıtığı nedeni gelişen bacak ağrısını veya faset eklem artritinin neden olduğu sırt ağrısı gibi diğer genel durumları taklit eder. Teşhis süreci genellikle mevcut ağrı ve semptomlar hakkında bilgi içeren toplanmış bir tıbbi öykü ile başlar. Ek olarak, tıbbi geçmiş, diyet, uyku ve egzersiz / aktivite alışkanlıklarının yanı sıra, SI eklem ağrısının nedenine katkıda bulunabilecek yeni veya geçmiş yaralanmalarla ilgili bilgileri içerir. Değerlendirmede spesifik testler uygulanır.
Tedavide; fizik tedavi, manuel terapi, enjeksiyonlar, spesifik egzersizler uygulanır. Manuel terapi içerisinde kullanılan manipülasyon teknikleri, sakroiliak fonksiyon bozukluğunda oldukça etkilidir.
BY: cihatseyrek
Hastalıklar
COMMENTS: Yorum yapılmamış
Tarsal Tünel Sendromu
Tarsal Tünel Sendromu
Tarsal tünel sendromu ayak bileğinin alt tarafında yer alan arka tibial sinirin tarsal tünel olarak adlandırılan bölgede sıkışmasından kaynaklanan ağrılı bir rahatsızlıktır.
Topuğa ve bazen ayak parmaklarına yayılan yanma şeklinde ağrı, karıncalanma veya uyuşma şeklinde belirti gösterebilir. Ağrı uzun süre ayakta durulduğunda daha şiddetlenebilir ve genellikle geceleri kötüleşebilir.
Yürürken ve ya koşarken ayaklarınızın içe ya da dışa basma eğilimi bu rahatsızlığın ortaya çıkmasına etken olabilir. Tarsal tünel sendromu travmatik bir yaralanma ile ilişkili olabildiği gibi idiyopatikte olabilir. Ayak bileği ekleminde osteoartrit, romatoid artrit, diyabet, ayaklarda içe ya da dışa basma, tarsal tünelde herhangi bir kist, koşu ve koşu gerektiren sporlar tarsal tünel sendromu olasılığını artırır.
Ayağı yoracak faaliyetlerden uzak durmak, iltihaplı olduğu akut dönemde soğuk tedavi uygulamak ağrıyı hafifletebilir. Ağrıyı azaltmak için antienflamatuar ilaçlar kullanılabilir. Germe ve güçlendirme egzersizleri faydalı olabilir. İleri vakalarda proloterapi, mezoterapi enjeksiyonu uygulanabilir. Siniri rahatlatmak için cerrahi operasyon gerekebilir. Operasyon bölgedeki yumuşak doku yapılarını rahatlatarak tibial sinire daha fazla yer açmayı amaçlar.
BY: cihatseyrek
Hastalıklar
COMMENTS: Yorum yapılmamış