Bel ve Boyun Fıtıklarında Osteopati Tedavisinin Etkisi
Bel ve boyun fıtıkları, modern yaşamın yaygın sağlık sorunları arasında yer alır. Bu durumlar, omurga disklerinin zayıflaması sonucu içeriklerinin dışarı doğru sızmasıyla meydana gelir. Geleneksel tıbbın yanı sıra alternatif tedavi yöntemleri de bu durumların tedavisinde önemli bir rol oynamaktadır. Osteopati, bel ve boyun fıtıklarının tedavisinde giderek artan popülerlik kazanan bir alternatif tıp yöntemidir.
Osteopati Nedir?
Osteopati, vücuttaki yapısal bozuklukları ve bu bozuklukların neden olduğu semptomları tedavi etmek için kullanılan bir alternatif tıp dalıdır. Osteopatlar, vücudun tüm sistemlerini bir bütün olarak ele alır ve fiziksel manipülasyon, yumuşak doku masajı ve germe gibi elle yapılan tekniklerle tedavi sağlarlar. Osteopati, vücudun kendi iyileşme mekanizmalarını harekete geçirmeye odaklanır ve belirli semptomların sadece yüzeyde değil, kök nedenlerinde tedavi edilmesine yönelik bir yaklaşım sunar.
Bel ve Boyun Fıtıklarında Osteopati Tedavisi
Bel ve boyun fıtığı olan hastaların tedavisinde osteopati, birkaç farklı şekilde etkili olabilir:
- Omurga Manipülasyonu: Osteopatlar, bel ve boyun fıtığı olan hastaların omurgalarını hafifçe manipüle ederek diskler arasındaki basıncı azaltmaya çalışırlar. Bu, disklerin yerine oturmasını ve sinir sıkışmalarının hafiflemesini sağlayabilir.
- Kas Gerginliğinin Azaltılması: Osteopatlar, etkilenen bölgedeki kas gerginliğini hafifletmek için yumuşak doku masajı ve germe tekniklerini kullanabilirler. Bu, ağrıyı azaltmaya ve hareketliliği artırmaya yardımcı olabilir.
- Postür ve Hareket Değişiklikleri: Osteopatlar, hastaların günlük yaşamlarında ve aktivitelerinde yapabilecekleri postür ve hareket değişiklikleri konusunda önerilerde bulunabilirler. Bu, omurga üzerindeki stresi azaltabilir ve iyileşmeyi hızlandırabilir.
- Tedaviyi Destekleyici Egzersizler: Osteopati tedavisi genellikle belirli egzersizlerin ve hareketlerin yapılmasını da içerir. Bu egzersizler, omurga stabilitesini artırabilir, kasları güçlendirebilir ve tedavi sürecini destekleyebilir.
Osteopatinin Rolü ve Faydaları
Bel ve boyun fıtıkları olan hastalar için osteopati tedavisinin birkaç potansiyel faydası vardır:
- Ağrı ve rahatsızlıkta azalma
- Hareketliliğin ve esnekliğin artması
- Sinir sıkışmalarının hafifletilmesi
- Cerrahi müdahale ihtiyacının azalması veya ortadan kaldırılması
- Genel sağlığın ve iyilik halinin artması
Sonuç olarak;
Bel ve boyun fıtıkları, yaşam kalitesini önemli ölçüde etkileyebilen ciddi sağlık sorunlarıdır. Osteopati gibi tedavi yöntemleri, belirtileri hafifletmek ve iyileşmeyi teşvik etmek için etkili bir seçenek sunabilir.
BY: cihatseyrek
Hastalıklar
COMMENTS: Yorum yapılmamış
Kulak Çınlamasında (Tinnitus) Osteopati Tedavisinin Etkisi
Kulak çınlaması (tinnitus), kulakta olmayan bir sesin duyulması olarak tanımlanır ve birçok insanın hayatını etkileyen yaygın bir semptomdur. Bu durum, sürekli bir çınlama, uğultu, vızıltı veya başka bir sesin duyulması şeklinde ortaya çıkabilir ve yaşam kalitesini olumsuz yönde etkileyebilir. Geleneksel tıbbın yanı sıra, osteopati gibi doğal tedavi yöntemleri de kulak çınlamasının yönetiminde etkili olabilir.
Osteopati Nedir?
Osteopati, vücudun doğal iyileşme sürecini destekleyen ve vücudun yapısını ve fonksiyonunu bir bütün olarak ele alan bir tedavi yaklaşımıdır. Bu tedavi yaklaşımı, manuel terapi, manipülasyon, yumuşak doku teknikleri, eğitim ve danışmanlık gibi çeşitli teknikleri içerir.
Kulak Çınlamasında Osteopati Tedavisinin Rolü
- Boyundaki Yapısal Değişikliklerin Düzeltilmesi: Osteopatik bir uzman, boyundaki kasların ve eklemlerin yapısal uyumsuzluklarını değerlendirir ve düzeltmeye çalışır. Boyundaki stres ve gerginlik, kulak çınlamasının semptomlarını şiddetlendirebilir, bu nedenle boyundaki yapısal değişikliklerin düzeltilmesi rahatlama sağlayabilir.
- Temporomandibular Eklem (Çene Eklemi) Değerlendirmesi: Temporomandibular eklem, kulak çınlamasının altında yatan bir faktör olabilir. Osteopatik tedavi, temporomandibular eklemdeki sorunları değerlendirerek ve düzelterek kulak çınlamasının semptomlarını hafifletebilir.
- Stres ve Gerginlik Yönetimi: Kulak çınlaması genellikle stres ve gerginlikle ilişkilidir. Osteopatik tedavi, vücuttaki stres ve gerginliği azaltarak rahatlama sağlayabilir ve kulak çınlamasının şiddetini azaltabilir.
- Dolaşımın İyileştirilmesi: Dolaşım, kulak çınlamasının yönetiminde önemli bir faktördür. Osteopatik tedavi, vücuttaki dolaşımı artırarak kulak çınlamasının neden olduğu semptomları hafifletebilir.
- Genel Sağlık Teşviki: Osteopati, genel sağlığı ve iyilik hali teşvik etmek için tasarlanmıştır. Bu nedenle, osteopatik tedavi sadece semptomları tedavi etmekle kalmaz, aynı zamanda hastanın genel sağlık ve iyilik halini artırabilir.
Sonuç olarak
Osteopatik tedavi, yapısal değişiklikleri düzelterek, stresi azaltarak, dolaşımı iyileştirerek ve genel sağlığı teşvik ederek rahatlama sağlayabilir. Herhangi bir tedavi planı oluşturulmadan önce, bir osteopati uzmanına danışmak önemlidir.
BY: cihatseyrek
Hastalıklar
COMMENTS: Yorum yapılmamış
Diz Kireçlenmesinde Osteopati Tedavisinin Etkisi
Diz kireçlenmesi, diz eklemindeki kıkırdak dokusunun yıpranması ve dejenerasyonu sonucu ortaya çıkan bir durumdur. Bu durum, ağrı, sertlik, hareket kısıtlılığı ve fonksiyonel bozukluklar gibi semptomlarla kendini gösterebilir. Geleneksel tedavi yöntemlerinin yanı sıra, osteopatik tedavi de diz kireçlenmesinin yönetiminde önemli bir rol oynayabilir.
Osteopatik Tedavi Nedir?
Osteopati, vücudun kendi kendini iyileştirme yeteneğine dayanan bir tedavi yöntemidir. Bu tedavi yaklaşımı, vücuttaki yapısal uyumsuzlukları ve fonksiyonel bozuklukları düzelterek sağlık ve iyilik halini artırmayı amaçlar. Osteopatik tedavi, manuel terapi, manipülasyon, yumuşak doku teknikleri, eğitim ve danışmanlık gibi çeşitli teknikleri içerir.
Diz Kireçlenmesinde Osteopatik Tedavinin Rolü
- Duruş ve Hareket Değerlendirmesi: Osteopatik bir uzman, hastanın duruşunu ve hareket kalıplarını değerlendirerek, vücuttaki yapısal ve fonksiyonel bozuklukları belirler. Bu değerlendirme, diz kireçlenmesinin altında yatan nedenleri belirlemeye yardımcı olur.
- Manuel Terapi ve Manipülasyon: Osteopatik tedavinin önemli bir bileşeni, manuel terapi ve manipülasyon teknikleridir. Bu teknikler, eklemlerin, kasların ve yumuşak dokuların mobilitesini artırarak ağrıyı azaltmaya ve fonksiyonu iyileştirmeye yardımcı olur.
- Yumuşak Doku Teknikleri: Osteopatik uzmanlar, kaslarda gerginlik, sertlik ve spazm gibi sorunları hafifletmek için çeşitli yumuşak doku teknikleri kullanırlar. Bu teknikler, kasların gevşemesini sağlar ve hareket aralığını artırır.
- Hareket ve Egzersiz Rehberliği: Osteopatik tedavinin bir parçası olarak, hastalara özel egzersiz programları ve hareket rehberliği sağlanır. Bu egzersizler, kas gücünü artırır, esnekliği artırır ve diz kireçlenmesinin semptomlarını hafifletmeye yardımcı olabilir.
- Genel Sağlık ve İyilik Hali: Osteopatik tedavi, sadece semptomları tedavi etmekle kalmaz, aynı zamanda hastanın genel sağlık ve iyilik halini artırmayı hedefler. Bu, vücudun denge ve uyumunu teşvik ederek, sağlıklı bir yaşam tarzını destekler.
Sonuç olarak
Diz kireçlenmesi, hastaların yaşam kalitesini olumsuz yönde etkileyebilen ciddi bir durumdur. Ancak osteopatik tedavi, bu semptomların yönetiminde etkili bir rol oynayabilir. Manuel terapi, yumuşak doku teknikleri, egzersiz rehberliği ve genel sağlık teşvikleri gibi osteopatik yöntemler, hastaların semptomları hafifletmek ve fonksiyonları geri kazanmak için doğal ve etkili bir yaklaşım sunar. Herhangi bir tedavi planı oluşturulmadan önce, hastaların durumu dikkatlice değerlendirilmeli ve bir osteopati uzmanına danışılmalıdır.
BY: cihatseyrek
Hastalıklar
COMMENTS: Yorum yapılmamış
Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon
Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon: Sağlıklı Bir Yaşamın Anahtarı
Fizik tedavi ve rehabilitasyon, hastaların sağlıklarını iyileştirmek, işlevselliklerini geri kazanmak ve yaşam kalitelerini artırmak için kullanılan önemli bir sağlık disiplinidir. Bu disiplin, bir dizi terapötik yaklaşımı ve teknikleri içerir ve genellikle multidisipliner bir yaklaşımı benimser.
Fizik tedavi ve rehabilitasyonun temel amacı, hastaların fiziksel, zihinsel ve duygusal iyilik hallerini iyileştirmektir. Bu amaçla, bir dizi farklı terapötik yöntem ve teknikler kullanılır. Bunlar arasında egzersiz terapisi, manuel terapi, modaliteler (elektroterapi, ultrason gibi), sıcak ve soğuk terapi, hidroterapi, masaj ve traksiyon bulunur.
Fizik tedavi ve rehabilitasyon, bir dizi farklı sağlık sorununun tedavisinde etkili olabilir. Bunlar arasında ortopedik yaralanmalar, kas-iskelet sistemi sorunları, nörolojik bozukluklar, kardiyovasküler hastalıklar, solunum sorunları, kronik ağrı durumları ve cerrahi müdahale sonrası rehabilitasyon yer alır. Bu tedavi yöntemleri, hastaların bireysel ihtiyaçlarına ve sağlık durumlarına göre özelleştirilmiş tedavi planları içerir.
Fizik tedavi ve rehabilitasyon, hastaların fonksiyonel bağımsızlıklarını ve yaşam kalitelerini artırmaya odaklanır. Bu, hastaların günlük yaşamlarına dönmelerine, işlerine veya hobilerine geri dönmelerine ve aktif bir yaşam tarzını sürdürmelerine yardımcı olur. Ayrıca, bu tedavi yöntemleri, tekrarlayan yaralanmaları önlemeye ve sağlıklı bir yaşam tarzını sürdürmeye de yardımcı olabilir.
Fizik tedavi ve rehabilitasyon, multidisipliner bir yaklaşımı benimser ve genellikle diğer sağlık profesyonelleriyle işbirliği yapar. Bu, hastanın bütünsel sağlığına odaklanmayı ve en iyi sonuçları elde etmeyi sağlar. Ayrıca, bu disiplin, hastaların tedavi sürecinde eğitim almasını ve kendi sağlıklarını yönetmelerini teşvik eder.
Sonuç olarak, fizik tedavi ve rehabilitasyon sağlıklı bir yaşamın anahtarıdır. Bu disiplin, hastaların işlevselliklerini geri kazanmalarına, yaşam kalitelerini artırmalarına ve sağlıklı bir yaşam tarzını sürdürmelerine yardımcı olur.
BY: cihatseyrek
Tedaviler
COMMENTS: Yorum yapılmamış
Spor Yaralanmalarında Osteopatik Tedavinin Önemi
BY: cihatseyrek
Hastalıklar
COMMENTS: Yorum yapılmamış
Bel Fıtığı Tedavisi
Bel omurgasındaki kemikler arasındakı kıkırdağın zamanla dejenere olması, sonrası yırtılması ve aradaki jölemsi dokunun yırtıktan dışarı çıkmasına bel fıtığı (lomber disk hernisi) denir. Bu yerinden çıkan kıkırdak parçaları sinirlere ve omuriliğe bası yaparak hastalarda şikayetler oluşturur. Fıtık hangi omurgalar arasında ise ve hangi sinire basıyorsa o sinirin trasesi ile ilgili bulgular ortaya çıkar. Bacak ağrısı, ciltte duyu kaybı, güçsüzlük (felç) görülebilir. İlerlemiş durumlarda idrar tutamama (idrar kaçırma), defekasyon sorunları, perinede his kaybı görülebilir.
Hekim muayenesinden sonra, genellikle manyetik rezonans (MR) görüntüleme fıtığın görüntülenmesi için gerekir. Bilgisayarlı tomografi (BT) görüntüleme fıtığın kemiklerle ilişkisi ve kendisinin kemikleştiğini göstermek için gerekebilir.
Bel fıtığında tedavi
Bel fıtığı tedavisi öncelikle kapsamlı bir değerlendirme ve tanı neticesinde planlanmalıdır. Yatak istirahati, ilaç tedavileri, korse tedavileri, fizyoterapi yöntemleri, enjeksiyonlar ve algolojik yöntemler ve cerrahi yöntemler kullanılmaktadır.
Osteopati ve manuel terapi
Osteopatik tedavide, dokulardaki hareket kısıtlılıklarının düzeltilmesi, dolaşımın düzenlenmesi ve sıvı akışının önündeki engellerin ortadan kaldırılması ile tedaviye elverişli ortamında oluşturulması hedeflenmektedir. Osteopati vücuda daha geniş hareket kabiliyetini sağlayarak bu kısıtlanmış alanı serbest bırakıp vücudun kendini yeniden iyileştirmesine olanak sağlar. Çevre dokuların gevşetilmesi, dolaşımın artırılması, eklem blokajlarının açılarak fıtığın iyileştirilmesi asıl hedeftir.
Fizik Tedavi
Bel ağrısını, beldeki sertliği azaltmak ve hareket aralığını iyileştirmek için tasarlanmış özel tekniklerden oluşan yaygın bir tedavi yöntemidir. Amaç, diskler ve sinir kökleri üzerindeki baskıyı azaltmaktır. Belinizdeki kasları ve dokuları inşa etmeyi, güçlendirmeyi ve geliştirmeyi amaçlayan hedefe yönelik egzersizler, buz ve sıcak terapileri ile elektrik stimulasyonu ve ultrason gibi enstrumanları içerir. Özellikle willams ve mckenzie egersizleri, traksiyon uygulamaları bel fıtığı tedavisinde kullanılan etkin yöntemlerdir.
Algolojik tedaviler
Lomber Faset bloğu
Lomber epidural steroid
LomberTransforaminal epidural steroid
Epidural steroid enjeksiyonları. Bu enjeksiyon, doğrudan omuriliği çevreleyen dural kesenin dış kısmına uygulanan bir steroid içerir. Enjeksiyonun amacı, sıkıştırılmış bir sinir kökü etrafındaki iltihabı azaltarak ağrıyı geçici olarak hafifletmektir.
Cerrahi tedaviler
Bel fıtığı hastalarında bazen cerrahi gerekebilir. Cerrahi, hastalığın ilerlediği ve diğer konservatif yöntemlerle düzelmesinin beklenmediği durumlarda endikedir. Bu sayede hem ağrının geçmesi, duyu kaybının iyileşmesi hem de varsa güç kaybının düzelmesi beklenir. İyileşme miktarı ve iyileşme hızı, hastanın ameliyat olduğu andaki sinir hasarı ile ilişkilidir. Sinir hasarı ne kadar fazla ise, güçsüzlük ve nörolojik hasar ne kadar ileri ise iyileşme o kadar yavaş ve zor olur.
BY: cihatseyrek
Hastalıklar
COMMENTS: Yorum yapılmamış
Boyun Fıtığı Tedavisi
Boyun omurgasındaki kemikler arasındakı kıkırdağın zamanla dejenere olması sonrası yırtılması ve aradaki jölemsi dokunun yırtıktan dışarı çıkmasıdır. Bazen travma sonrasında da görülebilir. Kemikler arasındaki kıkırdak yırtığından dışarı çıkan fıtık, omurga kanalına doğru yer değiştirirse, sinirlere ve omuriliğe bası yaparak hastada şikayetler oluşturur.
En sık karşılaşılan şikayet boyunda, sırta, omuza, kola hatta eller yayılan ağrıdır. Ağrının dağılış ve yayılma şekli, genellikle fıtığın boyun omurgalarındaki yeri ile ilişkilidir. Fıtığın yerleşim yerine ve sinir (kök) basısına göre omuzlarda, kollarda, ellerde kuvvet kayıpları olabilir. Eğer omurilik basısı da eklenmiş ise bacak kaslarında güçsüzlük ve felçler ile idrar ve gaita yapma problemleri de görülebilir. Benzer şekilde sinir (kök) basılarında, ezilen sinir trasesi boyunca duyu kaybı beklenirkem, omurilik basısında vücudun değişik bölgelerinde duyu his kayıpları olabilir. Bunlara ek yürüme bozuklukları, dengesizlik ve ciddi, ağır felçler göülebilir
Hekim muayenesinden sonra, genellikle manyetik rezonans (MR) görüntüleme fıtığın görüntülenmesi için gerekir. Bilgisayarlı tomografi (BT) görüntüleme fıtığın kemiklerle ilişkisi ve kendisinin kemikleştiğini göstermek için gerekebilir. Bazen rontgen filmleri de garakabilir.
Boyun fıtığında tedavi
Boyun fıtığı tedavisi öncelikle kapsamlı bir değerlendirme ve tanı neticesinde planlanmalıdır. Tedavide yatak istirahati, ilaç tedavileri, korse (boyunluk) tedavileri, fizyoterapi yöntemleri, enjeksiyonlar, algolojik yöntemler ve cerrahi yöntemler kullanılmaktadır.
Osteopati ve manuel terapi
Osteopatik tedavide, dokulardaki hareket kısıtlılıklarının düzeltilmesi, dolaşımın düzenlenmesi ve sıvı akışının önündeki engellerin ortadan kaldırılması ile tedaviye elverişli ortamında oluşturulması hedeflenmektedir. Osteopati vücuda daha geniş hareket kabiliyetini sağlayarak bu kısıtlanmış alanı serbest bırakıp vücudun kendini yeniden iyileştirmesine olanak sağlar. Çevre dokuların gevşetilmesi, dolaşımın artırılması, eklem blokajlarının açılarak fıtığın iyileştirilmesi asıl hedeftir.
Fizik Tedavi
Boyun kaslarının güçlendirilmesi ve gerilmesi, ağrıya daha dirençli hale gelmesine yardımcı olur. Zayıflamış boyun kaslarının boyun ağrısına neden olma olasılığı yüksektir. Tedavide amaç, diskler ve sinir kökleri üzerindeki baskıyı azaltmaktır. Traksiyon uygulamaları, germe, güçlendirme ve stabilizasyon egzersizleri, sıcak ve soguk uygulamalar, elektrik stimülasyonu hem ağrının azalmasına hem de fıtığın iyileşmesine katkıda bulunur.
Algolojik tedaviler
Servikal Faset bloğu
Servikal epidural steroid
Servikal transforaminal epidural steroid
Epidural steroid enjeksiyonları. Bu enjeksiyon, doğrudan omuriliği çevreleyen dural kesenin dış kısmına uygulanan bir steroid içerir. Enjeksiyonun amacı, sıkıştırılmış bir sinir kökü etrafındaki iltihabı azaltarak ağrıyı geçici olarak hafifletmektir.
Cerrahi tedaviler
Boyun fıtığının cerrahi tedavisinde en önemlisi cerrahi karar vermektir. Hastanın fizyoterapi ve algolojik yöntemler gibi konservatif tedavi yöntemlerinden fayda görmemesi, devam eden ağrı ve felç gibi ilerleyici nörolojik kusur genellikle cerrahi tedavinin kaçınılmaz olduğunu gösterir.
BY: cihatseyrek
Hastalıklar
COMMENTS: Yorum yapılmamış
Boyun Düzleşmesi ve Osteopatik Tedavisi
Boyun Düzleşmesi Nedir?
33 omurdan oluşan omurganın 7 omuru boyunda bulunmaktadır. Sağlıklı bireylerde bu omurlar C şeklinde, hafif kavis oluşturacak şekilde dizilirken bazı nedenlerle bu omurlar düz bir çizgi halini almaktadır. Servikal lordoz olarak da bilinen bu doğal eğriliğin çeşitli nedenlerle kıvrımlı yapısını kaybetmesi boyun düzleşmesi olarak adlandırılmaktadır. I şekline gelen omurlar bazı ileri seviye durumlarda ters yöne doğru da kıvrılabilmektedir.
Boyun Düzleşmesi Neden Olur?
Boyun düzleşmesinin en önemli nedeni duruş bozukluğudur. Bu bozukluk, kişiler uyku halindeyken ya da gün içinde uyanıkken çeşitli nedenlere bağlı olarak ortaya çıkabilmektedir. Sürekli masa başında çalışmak, gün içinde yeterli fiziksel aktivitede bulunmamak gibi nedenler duruş bozukluğuna yol açmaktadır. Özellikle kişilerin mesleki koşulları nedeniyle her gün uzun süreler boyunca yanlış postürde oturması önemli boyun düzleşmesi nedenleri arasında gösterilmektedir.
İleri yaş da boyun düzleşmesine neden olabilmektedir. Yaşla birlikte omurlar arasındaki disklerde zedelenme görülmekte ve bu diskler çökmeye başlamaktadır. Dejeneratif disk hastalığı olarak da bilinen bu zedelenme ve incelme hem boynun kavisini kaybetmesine hem de kişilerin dengede sorun yaşamasına neden olmaktadır.
Yaşam tarzının yanı sıra çeşitli travmalar da boyun düzleşmesi nedeni olabilmektedir. Özellikle spor aktiviteleri sırasında ortaya çıkan zedelenmeler ve kaza, düşme ve darbeler sonucunda boyun bölgesinde meydana gelen yaralanmalar travma yaratmaktadır. Omurgada meydana gelen bu değişiklikler, kırılmalar ve yırtılmalar da boyun düzleşmesine neden olmaktadır.
Bazı vakalarda ise çevresel etkiler nedeniyle değil doğuştan gelen boyun düzleşmesi görülmektedir. Konjenital boyun düzleşmesi, özellikle omur ve omurganın doğal yapısını kaybettiği servikal kifozla birlikte ortaya çıkmaktadır. Konjenital disk patolojileri de daha sonradan boyun düzleşmesine neden olabilmektedir.
Rahatsızlığın nedenlerinden biri de tümör ve enfeksiyonlardır. Boyun bölgesinde bulunan omurlara ve omurların çevresine baskı yapan tümörler ve bu bölgede şişlik oluşturan lezyonlar da boynun doğal yapısını kaybetmesine neden olmaktadır.
Boyun düzleşmesinin diğer nedenleri arasında hareketsizliğe neden olan obezite ve spinal cerrahi operasyonlarından kaynaklanan komplikasyonlar bulunmaktadır.
Boyun Düzleşmesi Belirtileri
Boyun düzleşmesi belirtileri rahatsızlığın altında yatan sebepler ve rahatsızlığın nedenlerine göre kişiden kişiye değişiklik göstermektedir. Bazı hastalarda günlük hayatlarını çok fazla etkilemeyen hafif sendromlar görülürken özellikle servikal lordoza sahip bazı kişilerde ise daha şiddetli belirtiler gözlemlenmektedir.
Bu belirtilerin asıl nedeni ise omurgalarda yer alan ve esnekliği sağlayan disklerde görülen zedelenmelerdir. Omurga ve omuriliği koruyan bu disklerin sertleşmesi kaslar, kemikler, sinirler ve ligamentte sorunlara neden olmaktadır. Bu sorunların ve hasarların şiddetine göre de belirtiler hafiften şiddetliye doğru kendini göstermektedir. Boyun düzleşmesinin genel belirtileri şu şekildedir:
- Omuz, kürek kemiği ve enseye yayılan ağrı,
- Boyundan yukarı doğru çıkan baş ağrısı,
- Baş ve boyun bölgesinde meydana gelen katılık nedeniyle bazı hareketleri yapamama,
- Boyun kaslarının gerilmesi nedeniyle ortaya çıkan kas ağrısı,
- Boyun omurlarının bağlı olduğu diğer omurlara ve dolayısıyla sırta yayılan ağrı,
- Kas ve sinirlere baskı nedeniyle sinir sıkışması oluşması
Boyun Düzleşmesi Tedavisi
Boyun düzleşmesi tedavisi planlanırken öncelikle rahatsızlığın şiddeti ve nedeni dikkate alınmaktadır. Günümüzde çoğu boyun düzleşmesi vakası kişilerin yaşam tarzlarından kaynaklanmaktadır. Özellikle gün boyu, uzun saatler boyunca aynı yanlış postürle oturmak ya da hareket etmemek mekanik problemlerdir. Vücuda ve boyna doğal kavisli görünümünü geri kazandırmak için öncelikle duruş bozukluklarını düzeltmek ve sinir ve kaslar üzerindeki basıyı azaltmak gerekmektedir.
Boyun düzleşmesinin yalnızca omuz, boyun ve ense bölgelerini etkilediği ve henüz omurgaya ulaşmadığı vakalarda öncelikle cerrahi olmayan tedavi yöntemleri denenmektedir. Ağrılar için kullanılan ağrı kesici ilaçlar, boyunluk kullanmak ve fizyoterapi hafif semptomların tedavisinde etkili yöntemlerdir. Özellikle ağrıların bile görülmediği hafif vakalarda yalnızca egzersiz yapmak, doğru postürle oturmak gibi yaşam tarzında yapılacak küçük değişiklikler yeterli olmaktadır.
Cerrahi olmayan tedavi seçeneklerinin yeterli olmadığı ve bazı nörolojik arazların ortaya çıktığı durumlarda ise boyun düzleşmesi ameliyatı yapılmaktadır. Özellikle servikal lordozla birlikte omurgada oluşan bası ve sırtta ortaya çıkan şiddetli ağrılarda cerrahi operasyon son çare olarak değerlendirilmektedir.
BY: cihatseyrek
Hastalıklar
COMMENTS: Yorum yapılmamış