Trigeminal Nevralji ve Tedavisi
Trigeminal nevralji, trigeminal sinirin ağrılı hastalığıdır. Bu hastalık olan kişilerde, yüzde, özellikle yemek yerken artan ağrıları olur. Bu ağrılar genellikle tek taraflı olsa da bazen iki taraflı olabilir. Çoğunlukla diş ağrıları ile karışabilir. Bu ağrıları trigeminal sinirin etkilenmesine bağlı olarak yüzün bir tarafını komple tutabilir, yada göz etrafı, üst çene veya alt çene etrafında olabilir. Bu hastalığın nedeni trigeminal sinirin beyin sapından çıktıktan sonra basıya uğramasıdır. Çoğu zaman sinire yakın yerleşmiş damarlar, bazen de tümör basıları trigeminal nevraljiye neden olabilir. Ayrıca vurgulanması gereken multiple skleroz (MS) hastalığıdır. MS hastalığı da trigeminal nevraljiye neden olabilir. Özellikle çift taraflı olan hastalarda MS düşünülür.
Tanı
Tanısı tipik ağırları olan hastalarda beyin manyetik rezonans (MR) çekilerek konulur. Standart MR dışında ince kesit ve CISS MR’lar da gerekebilir.
Tedavi
Medikal tedavi: ilk tanı konulan hastalarda tümör ve MS gibi hastalıklar yoksa hastalara medikal tedavi uygulanır. Önce genellikle tek bir ilaç başlanır. Dozu yeterli olmaz ise yükseltilir yada kombine ilaçlar verilebilir.
Cerrahi tedavi: Tümör hastalarında tümöre yönelik ameliyatlar uygulanır. Tümör saptanmayan ve sinire damar basısı olduğu düşünülen hastalarda mikrocerrahi dekompresyon ameliyatı yapılarak sinire bası yapan damar sinirden uzaklaştırılır.
Radyofrekans (RF), botoks ve gamma knife: yine MR’da tümör ve MS hastalığı yoksa, medikal tedaviden fayda görmeyen, ameliyat için uygun olmayan ve/veya ameliyat istemeyen hastalara uygulanabilir.
Hemifasyal spazm hastalığının etyolojisi, tanı ve tedavisi trigeminal nevralji ile benzerdir. Trigeminal nevraljiye göre daha az sıklıkla rastlanmaktadır. Bu hastalıkta genellikle yüzün bir tarafında, konuşmakla artabilen, uzun süreli spazmlar izlenir. Nedeni fasyal sinirin beyin sapından çıktıktan sonra basıya uğramasıdır. Tanı ve tedavi seçenekleri trigeminal nevralji ile benzer olsa da bu hastalıkta cerrahi dışı tedaviler daha az faydalı olur.
BY: cihatseyrek
Hastalıklar
COMMENTS: Yorum yapılmamış
Boyunda Dar Kanal ve Osteopatik Tedavisi
Boyunda dar kanal (servikal dar kanal, servikal spondiloz) omurga kanalının boyun bölgesinde yaşla izlenen dejeneratif değişikliklere bağlı olarak daralmasını tarif eder. Omurga kemiğinin faset eklem adlandırılan kısımları hem de omurga kanalının içerisindeki ligamentum flavum adı verilen ligamanların (bağ dokusu) ve yumuşak dokuların normalde olduğundan daha fazla kalınlaşarak ve büyüyerek omurilik ve sinirleri sıkıştırması neticesinde görülür. Omurga kemikleri arasındaki kireçleşmiş fıtıklaşan kıkırdaklar da pek çok zaman kanalın daralmasında katkıda bulunur. Bu darlığın omuriliği ve omurilikten çıkan sinirleri sıkıştırıp ezmesi sonucu hastalarda pek çok şikayete ve nörolojik bulguya sebep olur.
En sık görülen yakınım boyun ağrısıdır. Bu daha çok, omurganın dejenere olması ile ilişkilidir. Bir süre sonra boyun ağrısını, omurilik ve sinirlerin sıkışmasına bağlı olarak kollarda kuvvetsizlik ve duyu kayıpları izler. Özellikle ellerin kullanılması zorlaşmaya başlar. Hastalar gömlek düğmelerini ilikleyemediklerini, anahtar ile kapıyı açmakta zorlandıklarını hatta yemek yerken çatal kaşığı tutmada problem yaşadıklarını fark ederler. Bunu bacaklardaki güçsüzlük, yürüyüş bozukluğu ve dengesizlik takip eder. Yukarıdakı nörolojik defisitler dışında bazen idrar ve gaita yapma zorlukları da izlenebilir.
Hekim muayenesi çok önemlidir. Sonrasında genellikle manyetik rezonans (MR) görüntüleme istenir. Bu darlığın miktarını, omuriliğin ve sinirlerin durumunu gösterir. Bilgisayarlı tomografi (BT) görüntüleme omurga kemiklerinin durumunu, kalsifikasyonları (kireçlenmeler ve kemikleşmeler) gösterir. Röntgen filmleri de omurganın dizilimigi çok iyi gösterirler. Bunlara ilave elektrofizyolojik çalışmalar gibi başka tetkikler de tanı koymaya ve tedavi planlamasına yardımcıdır.
Boyunda dar kanal tedavisi
Boyunda dar kanal tedavisi öncelikle kapsamlı bir değerlendirme ve tanı neticesinde planlanmalıdır. Hastanın radyolojik tetkikleri yanında gerekirse kan tetkikleri ve kas ve eklem yapıları, hareket açıklıkları incelenir. Ek hastalıkları, özellikle romatolojik hastalıkları ve iyileşmeyi etkileyecek metabolik hastalıkları araştırılır.
Medikal tedavi, ileri nörolojik defisit olmayan ve şiddetli ağrıları olmayan hastalarda geçici rahatlama sağlamak amacıyla denenebilir. Burada yatak istirahati, ilaç tedavileri, korse (boyunluk) tedavileri, fizyoterapi yöntemleri, enjeksiyonlar ve algolojik yöntemler kullanılmaktadır.
Osteopati ve manuel terapi
Spesifik bir osteopati yada manuel terapi yöntemi bu rahatsızlık için literatürde bildirilmemiştir. Çevre dokuları gevşetilmesi, eklem blokajlarının açılması, tetik noktaların tedavi edilmesi semptomların azalmasına fayda sağlayacaktır.
Fizik Tedavi
Boyundaki sertliği ve spazmı azaltmak ve hareket aralığını arttırmak için tasarlanmış özel tekniklerden oluşan yaygın bir tedavi yöntemidir. Boynunuzdaki kasları ve dokuları rahatlatmayı, güçlendirmeyi ve geliştirmeyi amaçlayan hedefe yönelik egzersizler, buz veya sıcak terapileri ile elektrik stimulasyonu ve ultrason gibi enstrumanları içerir. Özellikle öne doğru eğilmeyi içeren fleksiyon eğzerszileri, havlu yardımı ile yapılacak traksiyon egzersizleri, stabilizasyon egzersizleri tedavi protokolüne eklenmelidir.
BY: cihatseyrek
Hastalıklar
COMMENTS: Yorum yapılmamış
Belde Dar Kanal ve Osteopatik Tedavisi
Belde dar kanal,tıbbi dilde lomber spondiloz, omurga kanalının daralması ve neticesinde içinden geçen ve bacaklarımıza giden sinirlerin ezilmesi, sıkışması ile sonuçlanan bir hastalıktır. Genellikle omurga ve ve etraf bağ dokudaki dejenerasyonu ve kireçlenmesi neticesinde görülür. Omurga kanalının daralması genellikle yaşla izlenen dejeneratif değişikliklere bağlıdır. Bu kanal omurga gövdesinin arka duvarı, faset eklemler ve flavum denen bağ dokular, normalde olduğundan daha fazla kalınlaşarak ve büyüyerek omurga kanalını daraltır, omurilik ve sinirleri sıkabilir. Omuriliğin ve sinirlerin sıkışması sonuncunda hastalarda şikayetler başlar. Dar kanal, belde görülebileceği gibi, boyun ve sırt omurgalarında da görülebilir.
Belde dar kanalı olan hastalarda en sık bulgu bel ağrısı olsa da, omuriliğin ve sinirlerin sıkışmasına bağlı olarak bacaklarda kuvvetsizlik ve duyu kayıpları da gelişebilir. Genellikle omurga içinden geçen sinirlerde sıkışma görülür. Bu sıkışma tipik olarak kendini yürürken belli eder. Hastalar yürüyünce artan bel ağrısı ile birlikte, bacaklarda uyuşma karıncalanma ve yanma hissi de ortaya çıkar. Hastanın yürüme mesafesi azalır, bu şikayetleri dinlendirmek için hasta dinlenmek zorunda kalır, durur, bazen oturur. Hastada yürüyüş bozukluğu ve dengesizlik görülebilir. Anlatılan nörolojik defisitler dışında bazen idrar ve gaita yapma zorlukları da izlenebilir
Belde dar kanalda ayırıcı tanı
Hekim muayenesi ile, genellikle manyetik rezonans (MR) görüntüleme, bilgisayarlı tomografi (BT) görüntüleme, rontgen ve başka yöntemlerle ayırıcı tanı hedeflenir.
Belde dar kanalda tedavi
Belde dar kanal tedavisi öncelikle kapsamlı bir değerlendirme ve tanı neticesinde planlanmalıdır. Nörolojik defisiti olmayan, yürüme mesafesi uzun olan ve ağrıları çok olmayan hastalara yatak istirahati, ilaç tedavileri, korse tedavileri, fizyoterapi yöntemleri, enjeksiyonlar ve algolojik yöntemler uygulanabilir. Yürüme mesafesi kısalmış, yürümeye başlayınca kısa mesafede ağrısı, uyuşması, yanması ve iğnelenmeleri başlayan hastalar ile ileri nörolojik defisiti veya şiddetli ağrıları olan hastalara ameliyat gerekir.
Osteopati ve manuel terapi
Omurga manipülasyonu gibi manuel uygulamalar, işlevselliği artırmak, sinir iritabilitesini azaltmak ve hareket açıklığını geri getirmek amacıyla anormal omurlara uygulanan yüksek hızlı, düşük amplitütlü uygulamaları içerir. Akut durumlarda daha etkilidir. Omurga mobilizasyonu, hareket aralığını artırmak amacı ile, düşük hızlı, yüksek amplitütlü uygulamalardır. Kronik durumlarda daha etkilidir.
Osteopati, sinir sistemi veya kas-iskelet sistemi bozukluklarının cerrahi olmayan tedavisine adanmış bir sağlık mesleğidir. Genellikle osteopatlar, omurga manipülasyonu ve çevresindeki yapıların tedavisi üzerinde benzersiz bir odaklanma sağlar.
Fizik Tedavi
Bel ağrısınıı, beldeki sertliği azaltmak ve hareket aralığını iyileştirmek için tasarlanmış özel tekniklerden oluşan yaygın bir tedavi yöntemidir. Belinizdeki kasları ve dokuları inşa etmeyi, güçlendirmeyi ve geliştirmeyi amaçlayan hedefe yönelik egzersizler, buz ve ısıcak terapileri ile elektrik stimulasyonu ve ultrason gibi enstrumanları içerir.
BY: cihatseyrek
Hastalıklar
COMMENTS: Yorum yapılmamış
Miyofasyal Ağrı Sendromu (MAS) ve Osteopatik Tedavisi
MAS bir veya daha çok kasta gelişen tetik noktaları, kas liflerinde gerginlik ve bant şeklinde oluşan doku sertlikleridir. Eklem hareketlerinde sertleşme, kısıtlanma, güçsüzlük ve otonom disfonksiyonla seyreder. Omuz kuşağı, boyun ve bel bölgesindeki ağrıların yaygın nedenidir.
Fibrozit veya yumuşak doku romatizması gibi isimler de verilmiştir. Yaşla birlikte görülme sıklığının da arttığı, özellikle 30-50 yaş arasında sık görüldüğü söylenebilir. Kadınlarda daha sık görülür. Ağrıyı çıkaran en önemli etmenler travma, kaslara aşırı yüklenmedir. Akut travma sonucu kas veya fasya içinde küçük sınırları belli, hipersensitif alanlar oluşur, istirahatle ve palpasyonla ağrılıdır.
Uyarıcı Faktörler
- Mekanik (immobilite, kötü yüklenme)
- PostürBozuklukları
- Beslenme (vitamin,mineraleksikliği)
- Enfeksiyonlar.
- Çevresel (ortam ısısı)
- Uykusuzluk
- Anemi
- Ruhsal (depresyon,anksiyete)
- Endokrin (hipoglisemi,hipotiroidizm)
MAS da ağrı ve spazm sonucu kısalmış kaslarda hassasiyet ve sürekli ağrı vardır. Genellikle ağrı ısrarlı, halsiz bırakıcı, günlük yaşamı etkileyen bir nitelik gösterir. Kaslarda gerginlik, eklemlerde kısıtlılık ve yorgunluk ağrıya eşlik edebilir. Ağrı yanıcı, periyodik veya sürekli, hafif veya şiddetli olabilir. Ağrı ile ilgili olarak yansıyan ağrı bölgesinde hiperaljezi görülür. Hava değişimi, enfeksiyonlar, stres ve ruhsal gerginlik ağrıyı arttırır. Hareket kısıtlılığı, tutukluk hissedilebilir. Ağrılı tutukluk gergin bantların anormal gerilimine bağlıdır. Günlük yaşam aktiviteleri sırasında, yorgunluk ve güçsüzlükten yakınırlar. Uykusuzluk ve depresyon görülebilir. Dengesizlik, baş dönmesi, uyuşukluk, ekstremitelerde soğukluk hissi gibi belirtilerle karşı karşıya kalınabilir. MAS’ın temel klinik öğesi olan, tetik nokta; herhangi bir iskelet kasının gergin bandı içinde bulunan, kompresyonla ağrılı, palpasyon sırasında lokal seyirme yanıtı oluşturan fokal hassas noktalardır. Tetik noktaya bağlı kas esnekliği azalır, kasın boyu kısalır ve kastaki kasılmaya bağlı ağrı oluşur. Eklem hareket açıklığı da azalabilir, kısalmış kas yapıları gergin bantları oluşturur.
Tanı Kriterleri:
- Bölgesel ağrı yakınması.
- Tetik noktadan kaynaklanan yansıyan ağrının yayılım bölgesinde ağrı veya hassasiyet.
- İlgili kas grubunda gerginbantınpalpe edilmesi.
Gergin bantın uzunluğu boyunca bir noktada aşırı hassasiyet, hastanın bağırması ve sıçraması.
- Hareket genişliğinin kısıtlanması.
Tanıda rutin laboratuar tetkikleri normaldir.
Tedavi:
Tedavi çok yönlü yaklaşım gerektirir. Kısa dönemde amaç ağrıyı azaltmak için tetik nokta ve gergin bantları ortadan kaldırmak, uzun dönemde ise kasların esnekliğini artırmak, uyarıcı faktörleri ortadan kaldırmak ve tekrar oranlarını azaltmaktır. Hastayı nedenleri ve baş etme yönleri konusunda eğitmek, hastalığı provake eden faktörleri ortadan kaldırmaktır.
Ağrıyı ve kas spazmını azaltıcı ilaç kullanmak, uykuyu düzenleyip, psikolojik destek sağlamaktır.
Fizik Tedavi Yöntemleri ile ağrı ve spazmı kontrol altına almak mümkündür.
Yüzeyel ve derin ısıtıcılar, ultrason, tens ve tetik noktalara yapılan ESWT tedavisi, masaj ile kas ve sinirleri uyarmak, kan akışını arttırmak, ağrının azalmasında yardımcıdır.
Egzersiz programları kas esnekliğini ve kasın normal boya ulaşmasını sağlamaktadır. Güçlendirme egzersizlerine erken dönemde değil, ağrı tamamen ortadan kalktıktan sonra başlamak önemlidir.
Prognoz:
MAS kronik bir hastalıktır. Hastalığın seyri sırasında aktif tetik noktaları kendiliğinden iyileşebilir, pregresyon göstermeden kalıcı olabilir, yeterli tedavi edilmezse veya uyarıcı faktörler devamlılık gösteriyorsa, yeni tetik noktaları ortaya çıkabilir.
Tetik noktaları, yorgunluk,soğuk ve hava değişimleri, ruhsal sorunlar gibi nedenlerle aktif hale gelebilir. Tetik noktalarının tespitindeki başarısızlık yapılan tedavilerin başarısız olmasına neden olabilir.
BY: cihatseyrek
Hastalıklar
COMMENTS: Yorum yapılmamış
Donuk Omuzda Osteopati Tedavisinin Etkisi
Donuk omuz (adhesive capsulitis), omuz ekleminin ağrılı bir şekilde sertleştiği ve hareket kabiliyetinin ciddi şekilde kısıtlandığı bir durumdur. Donuk omuz tedavisinde çeşitli yöntemler kullanılmaktadır ve osteopati bu yöntemlerden biridir. Osteopati, vücudun doğal iyileşme süreçlerini desteklemeyi amaçlayan bir tedavi yaklaşımıdır ve donuk omuzun tedavisinde önemli bir rol oynayabilir. Bu makalede, donuk omuzda osteopati tedavisinin nasıl uygulandığını ve hangi mekanizmalarla iyileşmeye katkıda bulunduğunu inceleyeceğiz.
Donuk Omuzun Tanımı ve Belirtileri
Donuk omuz, omuz eklem kapsülünün kalınlaşması ve daralması sonucu oluşur. Bu durum, omuz ekleminin hareket kabiliyetini kısıtlar ve genellikle üç aşamada gelişir:
- Donma Evresi (Freezing Stage): Bu evrede omuzda ağrı artar ve hareket kabiliyeti azalır.
- Dondurma Evresi (Frozen Stage): Ağrı azalmaya başlasa da omuz hareketleri daha kısıtlı hale gelir.
- Çözülme Evresi (Thawing Stage): Omuz hareketliliği yavaş yavaş geri döner.
Osteopati Nedir?
Osteopati, kas-iskelet sistemi sorunlarının teşhis ve tedavisine odaklanan bir tıp dalıdır. Osteopatlar, vücudun genel dengesini ve işlevselliğini artırmak için manuel teknikler kullanır. Osteopatik tedavi, kaslar, eklemler ve bağ dokular üzerinde çeşitli manipülasyonlar yaparak ağrıyı azaltmayı ve hareket kabiliyetini artırmayı hedefler.
Donuk Omuzda Osteopati Tedavisi
Donuk omuz tedavisinde osteopati, çeşitli teknikler ve yaklaşımlar kullanarak omuz ekleminin hareketliliğini artırmayı ve ağrıyı hafifletmeyi amaçlar. Osteopati tedavisinin bazı önemli bileşenleri şunlardır:
1. Manuel Terapi Teknikleri
Osteopatlar, omuz bölgesindeki kasları, bağ dokuları ve eklemleri manipüle ederek hareket aralığını artırmaya çalışır. Bu teknikler şunları içerebilir:
- Yumuşak Doku Manipülasyonu: Kas gerginliğini azaltarak kan akışını artırır ve iyileşmeyi destekler.
- Eklem Mobilizasyonu: Omuz ekleminin hareket kabiliyetini artırmak için nazik ve kontrollü hareketler uygulanır.
- Germe Teknikleri: Kısıtlı hareket aralığını genişletmek amacıyla omuz çevresindeki kaslar ve bağ dokular esnetilir.
2. Fonksiyonel Teknikler
Bu teknikler, vücudun doğal hareketlerini taklit ederek ve destekleyerek iyileşmeyi teşvik eder. Osteopatlar, omuzun doğal hareket paternlerini kullanarak eklemin daha işlevsel hale gelmesine yardımcı olabilir.
3. Postüral ve Hareket Eğitimi
Osteopati, hastalara doğru postür ve hareket alışkanlıkları kazandırarak omuz üzerindeki stresi azaltmayı hedefler. Bu, uzun vadede tekrar eden sorunları önlemeye yardımcı olabilir.
Osteopatinin Faydaları
Osteopati, donuk omuz tedavisinde çeşitli faydalar sağlar:
- Ağrı Yönetimi: Manuel teknikler sayesinde omuz ağrısı hafifletilir.
- Hareket Kabiliyetinin Artması: Eklem mobilizasyonu ve germe teknikleri sayesinde omuz hareketliliği artar.
- Fonksiyonel İyileşme: Vücudun genel dengesi ve işlevselliği artarak omuzun daha sağlıklı bir şekilde çalışması sağlanır.
Sonuç
Osteopati, donuk omuz tedavisinde etkili bir seçenek olarak öne çıkmaktadır. Manuel terapi teknikleri, fonksiyonel yaklaşımlar ve postüral eğitim ile omuz ekleminin hareket kabiliyetini artırmak ve ağrıyı hafifletmek mümkündür. Osteopatik tedavi, donuk omuz sorunu yaşayan hastaların yaşam kalitesini önemli ölçüde iyileştirebilir ve uzun vadeli iyileşme sağlayabilir.
Donuk omuz şikayetleriniz varsa, bir osteopat ile görüşerek bu tedavi yönteminden nasıl fayda sağlayabileceğinizi öğrenebilirsiniz. Unutmayın ki, her hasta ve her durum farklıdır; bu nedenle kişiye özel bir tedavi planı oluşturulması en doğru yaklaşım olacaktır.
BY: cihatseyrek
Hastalıklar
COMMENTS: Yorum yapılmamış
Piriformis Sendromu ve Tedavisi
Piriformis kası kalçada derine yerleşmiştir ve uyluğun dış rotasyon yapmasına izin verir. Bu sendrom, kalçada derine yerleşmiş piriformis kasını geçen siyatik sinirin irritasyonuna bağlı olarak meydana gelir. Siyatik sinir, piriformis kasını geçerek kalçadan bacağa uzanır. Eğer piriformiste bir spazm varsa sinir irrite olmuş olabilir.
Hastalar kalçadan bacağa yayılan ağrı şikayetiyle başvururlar. Piriformis sendromunun tanısı kolay değildir. Klinik öykü ve muayeneyle konulur.
Piriformis Sendromunun Nedenleri;
- Kalça veya kalça bölgesinde travma
- Piriformis kas hipertrofisi (Genellikle sporcularda görülür.)
- Uzun süre boyunca oturmak (Taksi şoförü, ofis çalışanları, bisiklet sürücüleri)
- Anatomik anormallikler
Hasta Hangi Şikayetlerle Gelir?
- Kalça bölgesinde kronik ağrı
- Yataktan çıkarken ağrı
- Uzun süre oturamaması
- Kalça hareketiyle kötüleşen kalça ağrısı
Hastaya FAIR (Flexiyon, adduksiyon, iç rotasyon) testi yapılır. Semptomlar tekrar oluşursa test (+)’dir.
Ultrason, MRI, CT ve EMG gibi tanı yöntemleri, çoğunlukla diğer tanıları hariç tutmak için yararlıdır. Elektrofizyolojik yaklaşım piriformis sendromunu H dalgalarının varlığına dikkat ederek teşhis etmek için kullanılmıştır. Bununla birlikte, manyetik rezonans nörografisi siyatik sinirin tahriş olduğunu gösterebilir.
TEDAVİ:
Öncelik tedavi yöntemi konservatif tedavidir. Hastaya kısa süreli istirahat (en fazla 48 saat) verilir. Kas gevşeticiler, NSAİİ ‘ler hekim tarafından verilir. Hasta fizik tedavi programına alınır. Fizyoterapist detaylı değerlendirme sonrası tedavi programını çizer.
- Elektroterapi ajanları ağrıyı kesmek için tercih edilebilir.
- Sıcak-soğuk ajanlar hastanın öyküsüne göre şeçilip ağrıyı ve varsa ödemi azaltmak için kullanılır.
- Piriformis kasına yönelik germe (Kası gevşeterek siyatik sıkışmasını azaltır.)
- Kas kuvvetlendirme (Kuvvetlenen kas sinire olan basıyı azaltır.)
- Manuel terapi
- Spora dönüş aktiviteleri
- Denge egzersizleri
- Postür egzersizleri
- Tetik noktaya enjeksiyon
- Hasta eğitimi
Konservatif tedavi piriformis sendromu için yeterlidir. Çoğu zaman cerrahi gerektirmez. Cerrahi sonrası sonuçlar kesin değildir ve ağrı devam edebilir. Fizyoterapi seansları sonrası hasta günlük yaşam aktivitelerine dönebilir.
BY: cihatseyrek
Hastalıklar
COMMENTS: Yorum yapılmamış
Dejeneratif Disk Hastalığı ve Tedavisi
Dejeneratif disk hastalığı bel ve boyun ağrısının en yaygın nedenlerinden biridir ve aynı zamanda en yanlış anlaşılanlardan biridir.
Basitçe söylemek gerekirse, dejeneratif disk hastalığı, bir omurilikteki aşınma ve yıpranmanın neden olduğu sırt veya boyun ağrısı semptomlarını ifade eder. Bazı durumlarda, dejeneratif disk hastalığı da kollarda veya bacaklarda zayıflık, uyuşma ve ağrılarına neden olur (radiküler ağrı). Dejeneratif disk hastalığı tipik olarak aralıklı daha şiddetli ağrı atakları ile düşük seviyeli kronik bir ağrıdan oluşur.
Devamı
BY: cihatseyrek
Hastalıklar
COMMENTS: Yorum yapılmamış
Boyun Ağrısı
Boyun ağrısı genellikle kafatasının tabanından omuz üst kısmına kadar boynun arkasına yerleşir. Boyun ağrısı hafif ile şiddetli arasında değişebilir ve donuk, sürekli ağrılar veya keskin ve bıçaklama ağrıları olabilir. Boyun ağrısına eşlik edebilecek ek semptomlar şunlardır:
Devamı
BY: cihatseyrek
Hastalıklar
COMMENTS: Yorum yapılmamış